Sen bilmez misin ki!..

Ebu Hureyre’den (radıyallahü anh) rivayet edilmiştir:
“Bir gün Resul aleyhisselamın huzurlarına vardım.
Önünde bir tabak vardı.
İçi hurma doluydu.
Bana bir avuç verdiler.
Alıp saydım.
Yetmiş üç adetti.
Sonra ayrıldım.
Hazret-i Ali’nin huzuruna vardım.
Onun da önünde bir tabak vardı.
İçi hurma doluydu.
Yüzüme baktı.
Tebessüm etti.
Ve bir avuç hurma verdi.
Sevinerek aldım.
Bunu da saydım.
Yetmiş üç tane idi.
Resulullah’a geldim.
Hayretimi arz ettim.
Tebessüm ettiler ve:
‘Yâ Eba Hureyre! Sen bilmez misin ki Ali’nin eli, benim elimdir. Adalette beraberdir’ buyurdular.”
? ? ?
Bir gün Hazret-i Ali, kapılarının önünde bir cemaat gördü.
Kamber’e sordu ki:
“Bunlar kimlerdir?”
Hazret-i Kamber:
“Yâ Emîr-el müminin! Bunlar sizi sevenlerdir” dedi.
Hazret-i Ali:
“Bunlarda bizi sevenlerin hâllerini göremiyorum” buyurdu.
Kamber sordu:
“Sizi sevenlerin hâlleri nasıldır ki efendim?”
Cevaben:
“Bizi sevenlerin hâli, mideleri boş, bedenleri etsiz, yağsız ve zaif olup dudakları susuzluktan ağarmış olmaktır” buyurdu.

Comments are closed.