Sen bundan başka harbe gitme!

Emir Sultan hazretlerinin Yahya adında bir talebesi, yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlatıyor:
“Küffarla cenk yapılacaktı.
Hocama koşup bu cenge katılmak istediğimi arz ettim.
‘Olur ama başka harbe girme!’ buyurdu.
Ellerini öpüp ayrıldım.
Küffara galip geldik.
Çok da ganimet aldık. Bazı arkadaşlarım gelip ‘Yine cenk var. Haydi gel, ona da katılalım’ dediler.
‘Olmaz’ dedim.
‘Neden, hem ganimet de alırız.’
‘Hocamın izni yok.’
‘Canım ne var bunda? Eğlenmeye gitmiyoruz ya… Kâfirlerle savaşa gidiyoruz’ dediler.
Onların ısrarıyla kabul ettim.
Hazırlanıp yola koyulduk.
Ama mağlup olduk.
Kimimiz şehit oldu, kimimiz esir.
Ben esir olmuş ve bir zindana konulmuştum. Orada hocamı düşünüp ‘Yâ Rabbî! Emir Sultan hürmetine beni buradan kurtar!’ diye dua ettim.
Ertesi gün oldu.
Zindanda otururken biri geldi yanıma.
Ve tuttu kolumdan…
‘Siz kimsiniz?’ dedim.
Baktım ki Bursa’dayım.
Ama hiç şaşırmadım.
Hocamın himmetiydi.
Günlerden cuma idi.
Hocamın kapısına koştum.
Eşiğine yüz sürdüm.
Özür dileyip ellerini öptüm ve bir daha ayrılmadım o kapıdan…”

Comments are closed.