Sen güneş isen biz de ateşiz!

Alevî bin Muhammed hazretleri Hindistan halkını senelerce irşâd etti. Milibar beldesinde yaşardı. Bir ara Milibar civârındaki putperest ve Hristiyanlar, Milibar’ı ele geçirdiler.
İslâma saldırdılar.
Yaktılar yıktılar.
Halkı ifsâd ettiler. Daha önce Müslüman olmuş bâzı kimseler de hak yoldan döndüler. Hak yoldan dönenlerle, Alevî bin Muhammed hazretleri arasında münâzaralar başladı.
Netice hayırlı oldu.
Mü’minler kazandı.
Bu büyük velînin gayretiyle İslâmiyet güneşi Milibar’da tekrar parladı. Bir gün Seyyid Alevî hazretleri yolda giderken, şehrin Hristiyan hâkimi Onu görüp hakâretler etti.
Seyyid hazretleri üzüldü.
Ona; “Sen kimsin?” dedi.
O kibirli olarak; “Ben bu şehrin hâkimiyim. İsmim Şems’dir” dedi. Seyyid Alevî hazretleri de cevâben; “Sen güneş isen biz de âteşiz” buyurdu.
Ve oradan ayrıldı.
O da evine döndü.
Ancak içeri adım atar atmaz etrafı birden alev topuna döndü. Birkaç dakika içinde kendi de evi de yanıp kül oldu. Ancak bu ateşin nereden geldiği anlaşılamadı.

YARDIM ALLAH’TANDIR
Okyanusta fırtına çıkınca bir gemi parçalanıp batmak üzereydi ki, bir kişi; “Yâ Rabbî, Seyyid Alevî hazretlerinin hatırı için beni kurtar” diye dua etti.
O an bir el gördü.
Belinden kavradı.
Yavaşca sahile bıraktı.
Kurtulmuştu. Hemen Seyyid hazretlerine koştu ve; “Beni boğulmaktan kurtardınız” deyince, “Yardım, ancak Allah’tandır” buyurdu.

Comments are closed.