Seyyid Mehmed Dede

Seyyid Mehmed Dede, On sekizinci yüzyıl dîvân şâirlerinden ve mevlevî şeyhidir. 1748 (H.1162)’de İstanbul’da Sütlüce’de doğdu. 1796 (H.1211)’de Galata Mevlevîhânesinde vefât etti. Osmanlı Sultanı Üçüncü Selîm Han ile sohbet ederdi. Tasavvufi şiirler yazmış ve şiirlerinde “Esrar Dede” ismini kullanmıştır.
Seyyid Mehmed Dede, vefat etmeden evvel oğluna şu vasiyette bulundu:
“Yavrum! Bu dünya, imtihan yeridir. Dünyanın görünüşü, yalancı yaldızlarla süslüdür. Kötü kadına benzer. Yüzünü saçlar, kaşlar, ben ile boyamışlardır. Görünüşü tatlıdır. Tâze, güzel, körpe sanılır. Fakat aslında, güzel koku sürülmüş bir ölü gibidir. Sanki bir leştir ve böcekler, akrepler dolu bir çöplüktür. Su gibi görünen bir serâbdır. Zehirlenmiş şeker gibidir. Aslı haraptır, elde kalmaz. Kendini sevenlere, arkasına takılanlara, hiç acımayıp, en kötü şeyleri yapar. Ona tutulan akılsızdır, büyülenmiştir. Âşıkları delidir, aldatılmıştır…

“KEYİF SÜRMEK İÇİN YARATILMADIK”
Server-i kâinât, Habîb-i Rabbil’âlemîn buyurdu ki: (Dünya ile âhıret birbirinin zıddıdır, birbirine uymaz. Birini râzı edersen, öteki gücenir.) Demek ki, bir kimse, dünyayı râzı ederse, âhıret ondan gücenir. Yâni, âhırette, eline bir şey geçmez. Allahü teâlâ, bizi ve sizi, dünyaya düşkün olmaktan ve dünyayı ele geçirmek için insanlık vazîfelerini çiğneyenleri sevmekten muhâfaza eylesin!
Yavrum! Bu, pek kötü olduğunu anladığın dünya, nedir biliyor musun? Dünya, seni, Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyler demektir. Kadın, çocuk, mal, rütbe, mevki düşüncesi, Allahü teâlâyı unutturacak kadar aşırı olursa, dünya olur. Çalgılar, oyunlar, (Mâlâ-yâni) ile, yâni faydasız, boş şeylerle vakit geçirmek, hep bunun için dünya demektir. Âhırete faydası olmayan ilimler, dersler de, hep dünyadır. Oğlum, bütün varlıkların hülâsası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak, keyif sürmek için yaratılmadı. Kulluk vazîfelerini yapmak için, Rabbine itaat, tevâzu, kuvvetsizliğini, ihtiyacını göstermek, Ona sığınmak ve yalvarmak için yaratıldı. Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği ibâdetlerin hepsi, insanlara faydalı şeylerdir. İnsanlara yaradığı için emredilmiştir. Yoksa, hiçbir ibâdetin Allahü teâlâya faydası yoktur…”

Comments are closed.