Sıcakta gevşemeyin yoksa hasta olursunuz!

KIŞ HASTALIKLARI
Isıya uyumda zorluk yaşayan, tedbirli davranmayanlarda üst solunum yolu enfeksiyonları, farenjit, bademcik iltihaplanmaları, sinüzit, zatürre ve bronşit gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülür

ALERJİ MEVSİMİ
Dikkat! Bu aylarda etrafa yayılan polen ve tozlar; alerjik astım, göz ve burun nezlesi, hapşırmalar, sıcağa bağlı vücuttaki döküntü ve kaşıntılı kızarıklıklar gibi çeşitli alerjik hastalıklara sebep olur

POLENLERDEN NASIL KORUNURUZ?
Polenlerden korunmak için: Ağaç, çiçek, sigara, rüzgâr, tüylü hayvan, tozlu halı ve açık havadan uzak durun… Pencereleri fazla açmayın, burun ve göz çevresine vazelin sürün, odayı nemli tutun!

Kıymetli okuyucularımız, insan vücudunun çok hassas dengeleri olup iç ve dış etkenler biyolojik yapısını yakından etkiler. Dış etkenlerden en önemlisi ise sıcaklık ve soğukluk farklılıkları ile nem değişiklikleridir. Uzun bir süre kış ve soğuk hava şartlarına uyum sağlayan bünyemiz, bahar ve havaların ısınmasıyla birlikte yeni bir uyum sürecine girerek yaza hazırlanmaya başlar. Fakat bu arada vücut, geçici olarak şaşkınlığa uğrar. Baharın gelişi, damarları genişleyen kalp hastalarını rahatlatırken, mide ve onikiparmak ülseri, gastrit, irritabl bağırsak sendromu gibi mide-bağırsak rahatsızlıkları bulunanlarda ise şikayetleri artırır.

ASTIMLILAR HASSAS OLMALI
Bu aylarda vücudun genel dengesini bozan etkenlerden biri de; etrafa yayılan polen ve tozların alerjik reaksiyonları tetikleyerek aktif hale getirmesidir. Bahar aylarında ısı ve nem değişikliklerine uyumda zorluk yaşayan, tedbirli davranmayan kişilerde üst solunum yolu enfeksiyonları, farenjit, bademcik iltihaplanmaları, sinüzit, zatürre ve bronşit gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülür. Polen ve tozlar da alerjik astım, göz ve burun nezlesi, hapşırmalar, sıcağa bağlı vücuttaki döküntü ve kaşıntılı kızarıklıklarla gibi alerjik hastalıklara sebep olur.
İnsan vücudunun bahara geçiş döneminde kış aylarında vücudun ısı kaybetmemesi için deri ve damarlarda büzüşme olurken beyin ve kalp gibi organlarda ise kan yoğunlaşıp birikir. Havaların ısınmasıyla bu durum tersine döner ve damarlar genişler. Bahar aylarıyla birlikte iç organlarda yoğunlaşmış olan kan, damarlara hücum edip dolaşıma katılır. Organlardaki kan miktarları azalarak damarlarda göllenme olur. Bu durum insanın biyolojik yapısında bir takım değişiklikleri beraberinde getirir.

KALP VE DAMARLAR RAHATLAR
Damarların genişlemesiyle tansiyon düştüğünden ilkbahar, damar hastalarının rahatladığı bir dönemdir. Organların hassasiyeti baharda kanın organlardan çekilmesinden kaynaklanır. Kalbin taşıdığı yük baharda azalır. İlkbahar döneminde kendimizi daha canlı hissetmemizin sebebi de organların kanın oluşturduğu ağırlıktan kurtulmasıdır. Baharda kan, organlardan büyük oranda çekildiğinden kalp, beyin ve böbrek gibi hayati organların beslenmesi zayıflar. Bu yüzden başta mevsimin sebze ve meyveleri olmak üzere kan yapıcı gıdaları soframızda artırmada fayda vardır. BİTTİ

Mide hastası sebzeyi çiğ yemesin

Bu aylarda yeni yeni tanıştığımız meyve ve sebzelerin işlenmeden veya pişirilmeden tüketilmesi, var olan ülser ve gastriti azdırır.

Bahar döneminde sık sık görülen rahatsızlıklardan biri de mide bağırsak hastalıklarıdır. Damarlarda daha fazla kan dolaştığı için kişi kendini daha canlı ve coşkulu hissederken bu organların rahatsızlıkları çoğu defa bu dönemde başlar veya nükseder. Kanın azaldığı mide, daha fazla asit ürettiğinden mide kanamaları da dahil birçok sindirim rahatsızlığı görülür. Vücudumuzun özellikle de sinir sisteminin nasıl çalıştığının aynası olan midemiz çok hassastır. Psikolojik durumumuz, mide salgılarını etkilediğinden fark etmesek de bu hayati organımız zarar görebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, hayat kalitemizi artırmak ve sağlıklı kalmak için tüm öğünlerde doğal gıdalarla beslenmektir.

STRESTEN UZAK DURUN
Yoğun çalışma temposu da midemizi etkiler. Stresli bir ortamlarda çalışmak, mide şikayetleri için ciddi bir zemin oluşturmaktadır. Meyve ve sebzelerin işlenmeden veya pişirilmeden tüketilmesi; var olan ülser ve gastriti azdırır. Kanın iyice azaldığı mide, daha fazla asit üretir. Mide kanamaları da bu dönemde daha sık görülür.

BİTKİSEL ORJİNLİ ÜRÜNLERLE YAZA BAKIMLI GİRİN
Ayna ayna söyle bana benden güzeli var mı?

Saç dökülmesi, ciltteki lekeler, fazla kilolar, ter kokusu kendimize olan güvenimizi sarsar. Sağlıklı bir hayatın yanında günümüzde artık bitkisel kökenli ürünler de başköşemizde yerini almış durumda…

İnsanoğlu fiziki görünümünden memnun olduğunda, çevresine de pozitif enerji saçar. Bu bağlamda bitkisel kökenli kozmetiklerde yaşanan gelişmeler, her türlü olumsuzlukları kısa sürede giderebilmekte. Böylece kişi aynaya baktığında kendinden hoşnut ve memnun olmaya başlar. Baharda tabiatın canlandığı gibi insan vücudu da yenilenme ihtiyacı hisseder. Güneş ışınlarının ciltte oluşturduğu lekeler ve kırışıklıklar gibi olumsuzlukları gidermek için çeşitli çareler arar.

ERKEKLER DE MODAYA UYDU
Günümüzde kişisel bakım ürünleri sadece kadınlar tarafından değil, erkekler tarafından da kullanılır hale gelmiştir. Artık birçok erkek “yaşım kemale eriyor, benden geçti” diye bakımını ihmal etmeyip saçına başına, sağlıklı beslenmesine dikkat göstererek kendisini iyi hissetmenin gayreti içine girmiştir. Bu da genel sağlık açısından sevindirici bir gelişmedir. Nitekim, Sevgili peygamberimiz beden temizliğimize ve güzel kokular sürünerek çevremizdekilere müspet bir görünüm sergilememizi tavsiye buyurmuşlardır. Bakımsız insanlar kendileriyle barışık olmayan, sıkıntılı, keyifsiz, her şeyden bıkmış vaziyettedir. Aynaya baktıklarında da kendilerini beğenmemektedirler. Bir kısır döngü içinde dolanıp durmaktalar.

BAKIMLILAR KOLAY KABULLENİYOR
Bakımlı insan, çevresi tarafından da fark edilip önemsenir. Bu olumlu durum, kişinin öz güvenini daha da artırıp ilişkilerini son derece olumlu etkiler. İnsanlar arasında ilk karşılaşmalarda dış görünüş tabii ki çok önemli olup giyim ve beden temizliği, bakımı insanlar tarafından saygı duyulmayı, önemsenmeyi, benimsenmeyi, kabul görmeyi sağlar.

Comments are closed.