Şiddetli geçimsizlik sebebiyle

Çok iyi bir insandı… Patron değil sanki her birimizle arkadaş gibiydi… Zaman içinde anladım ki bana karşı özel bir ilgisi var… Nihayet çok geçmeden bir maaş gününde duygularını benimle paylaştı:

-Seninle birazcık konuşabilir miyiz?
-Hangi konuda Feridun Bey?
-Hayırlı bir iş konusunda…
Çekinerek masanın önündeki koltuğa oturdum. Başım öne eğik dinlemeye başladım. Patronum, olanca samimiyetiyle anlatmaya başladı…
Ne zamandan beridir eşinden ayrı yaşıyormuş… Şimdiye kadar hiç çocukları olmamış. Hasta olduğu için günlerinin yarısı hastanede geçmiş… Hatta eşi demiş ki: “Benden sana hayır yok. Git artık kendine yeni bir hayat kur…” 
Bu konuşmaların üzerinden bir altı ay kadar geçmiş. Ama kendine uygun dürüst bir insan bulamadığı için hep beklemiş… Ta ki karşısına ben çıkana kadar…  Sonra iş yerini gösterdi eliyle:
-Bu koca tekstil fabrikası benim olsa ne fayda… Huzurum olmadıktan sonra… 
-Benden ne istiyorsunuz Feridun Bey?
-Sizi işe başladığınız günden beri izledim… Çok dürüst bir hanımsınız… İşinizde başarılısınız. Ayrıca genç ve güzelsiniz… 
-Ama ben?
-Biliyorum… Eşinizden ayrılalı yıllar olmuş… Şiddetli geçimsizlik sebebiyle ayrılmışsınız…  Benim de zaten çocuğum yok…
O konuşurken ben, hakkımda bu kadar bilgiyi nasıl öğrendiğine şaşırmış hayret etmiştim. 
Çok samimi ifadelerle konuşmasına devam ediyordu:
-Eğer sizce de bir mahzuru yoksa benim hayat arkadaşım olmanızı, dolayısıyla bu gördüğünüz koskoca tekstil fabrikasının bir çalışanı değil sahibi olmanızı arzu ediyorum… Hemen karar vermede acele etmeyin…  Ben zaten sabırlı bir insanımdır… Kararınıza da saygım sonsuzdur… Kabul etmezseniz bile bu konuşmayı yapmamış sayarız, işinize kaldığınız yerden devam edersiniz. Bir daha da bu konuda asla sizi rahatsız etmem… 
Ne kadar net konuşuyordu… Ne kadar dürüst bir görünümü vardı… Üstelik bu, sıradan biri değil iş yerinin sahibiydi… 
Ben ise sekiz sene önce eşimden ayrılmış, küçük bir oğlumla zavallı anneciğimle kalmaya başlamış geçinmek için çalışmak zorunda bulunan dul kadındım…
Zaten iş yerini tavsiye edenler sahibinin dürüst bir insan olduğunu, iş yerinin kurumsal kimliği olduğunu söylemişlerdi… Çalıştığım birkaç ay süresince de bunun aksi bir durumla karşılaşmamıştım…
Bu konuyu üç gün boyunca düşündüm… Annem “hayırdır kızım ne düşünüyorsun?” diye merak etmişti ama ona bile açıklamakta tereddüt ediyordum. 
Bir tarafta, ay sonunu getirmeye çalışır sefil halimiz, bir tarafta evlenmeyi kabul edersem bir anda mini bir patroniçe olma halleri… Bu teklife kim hayır diyebilir ki? Devamı yarın

Comments are closed.