Siz kimleri isterseniz?

Hazret-i Osman (radıyallahü anh), bir gün Efendimize geldi.
Selam verdi.
Ve ardından:
“Yâ Resulallah! Bugün bizim eve yemeğe buyurur musunuz” dedi.
Memnun oldular.
Ve tebessüm edip “Yemeğe, yalnız beni mi çağırırsın yâ Osman?” buyurdular.
Arz etti ki:
“Siz kimi isterseniz, onlar da buyursun yâ Resulallah!”
? ? ?
Efendimiz, Eshabdan birkaç kişiyi daha alıp yola çıktılar. Hazret-i Osman gayet sevinçliydi.
Mutluydu.
İçi içine sığmıyordu. Çünkü Resulullaha ziyafet veriyordu.
Zaten bütün sahabilerin bir tek gayesi vardı.
Resulullah’ı sevindirmek.
Bu, en büyük nimetti onlar için.
En büyük kârdı.
Büyük kazançtı.
? ? ?
Hazret-i Osman, yürürken Efendimizin mübarek ayaklarına bakıyor, parmaklarıyla bir şeyler hesap ediyordu.
Efendimiz sordular:
“Ne yapıyorsun öyle?”
“Adımlarınızı sayıyorum yâ Resulallah!”
“Niçin sayıyorsun?”
“Her adımınıza bir köle azat edeceğim de onun için.”
İşte muhabbet bu.
Sevgi bu olsa gerek.
Hazret-i Osman’ın yüzlerce kölesi vardı. Hepsini azat etti o gün. (“Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn” kitabından alınmıştır.)

Comments are closed.