Anadolu velilerinden Şeyh Seyda hazretleri; fakir ve düşkün kimselerle oturur, onlarla yemek yer ve herkese de böyle yapmalarını tavsiye ederdi.
Bir gün bir hamal gördü.
Onu yemeğe davet etti.
Üstü başı dağınıktı.
Onun, yük taşımak için sırtında gezdirdiği ipi öperek helâl kazancın önemine işaret etti.
Ve “Allah için tevazu edeni Allahü teâlâ yükseltir” hadîs-i şerifini okudu…
● ● ●
Bir defasında Dicle Nehri taşmış, Cizre şehrini bir çember içerisine almıştı. Şeyh Seyda’nın Dergâhının duvarından içeriye “su” akıyordu.
Şeyh Seyda’ya gittiler.
Ondan yardım istediler.
Şeyh Seyda hazretleri, parmağındaki yüzüğünü çıkarıp;
“Benden bir yüzük istiyor” buyurdu ve yüzüğünü nehre attı.
Nehir o anda yatağına çekildi.
● ● ●
Yine bir yaz mevsimiydi.
Dicle Nehri taşmıştı.
Her yeri kaplamıştı.
Kaymakam ve belediye reisi gelerek Seyda hazretlerinden dua istediler.
Şeyh Seyda dua ettikten sonra onlara seccadesini verip;
“Şunu alın gidin. Uğradığınız her yerde nehir önünüzden kaçıp gidecektir” buyurdu.
Onlar seccadeyi aldılar.
Şehrin her yerini dolandılar.
Hakikaten uğradıkları her yerde nehir önlerinden çekilip kendi yatağına gitti ve bu sıkıntı da böylece bitti.