Turgut Özal’ın çanta siparişi

Çantacılık yapan dostumuz Halim Bey anlattı… Bir gün kendisine bir telefon gelir… Halim Bey telefonu açar, “Buyurun efendim” der. Karşısındaki ses kırk yıl düşünse aklına gelmeyeceği bir isme aittir.

“Ben Turgut Özal” diye başlar…
Halim Bey şaşırmıştır. Arayanın Cumhurbaşkanı Özal olduğuna inanamaz… Bir arkadaşının kendisine şaka yaptığını zanneder. Ama Turgut Bey telefonda konuşmaya başlamıştır bile:
-Sayın Halim Bey, ben seni bir çanta imalatı ile ilgili aradım.
Şimdi böyle bir durumda şaka için arandığı vehmine kapılsanız bile karşınızdakine “bırak şakayı” falan da diyemiyorsunuz. Bir müddet dinledim sessizce…
Sesin sahibi gayet ciddi ve tane tane anlatıyor. Ve ses tıpkı Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sesi…
Birkaç saniyelik süre içinde şaşkınlığı atan ve sesin Turgut Özal’a ait olduğunu anlayan Halim Bey, hemen toparlanıyor, kendine çeki düzen veriyor ve biraz da heyecan içersinde konuşmaya başlıyor:
-Sizi dinliyorum Sayın Cumhurbaşkanım… Emriniz nedir?
Turgut Özal, yine normal konuşmasını sürdürür:
-GAP’ın açılışı sürecinde bize çanta lazım oldu. Beğendiğimiz bir çantaya baktırdım Ankara’da.
-Evet Cumhurbaşkanım?
-On beş on altı tane kadar ancak bulabildiler…
-Evet efendim.
-Bu çanta dışarıdan yani yurtdışından geliyormuş. Ellerinde bu kadar kalmış. Hâlbuki bize bu çantadan en az 80 civarında lazım ve çok acil…
-Benim ne yapmamı emrediyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanım…
Turgut Özal, sözünü ettiği çantanın özelliklerini iyi bir müşteri evsafında anlatmış. Ardından da ricasını söylemiş:
-Bu çantaları bize yapabilir misin? Yapabilirsen maliyeti ne olur? Kaç liraya yapabilirsin? Ama bana bir hafta içersinde lazım…
-Efendim emriniz başım üstüne… Hemen başlayayım. Lakin bu çantaların bir haftada yetişmesi çok zor…
-Hayır bana bir haftada lazım… Bir hafta içinde istiyorum demiş. Hadi göreyim seni, sen bunu başarırsın…
Böyle bir konuda artık kem küm etmenin anlamı yoktur. Kendisini arayan bu ülkenin cumhurbaşkanıdır. Nasıl hayır diyebilir?
-Emredersiniz Sayın Cumhurbaşkanım, der.
Cumhurbaşkanı rahmetli Özal da “Hesap numaranı ver, ben parasını hemen bankadan göndereceğim” der.
Halim Bey bu durumu Çantacıların duayenlerinden arkadaşı Hakkı Beyle paylaştığında der ki:
-Sen delirdin mi? Bu kadar işi nasıl bir haftada nasıl yapacaksın?
Ancak Halim Bey gece gündüz çalışıp bu çantaları bir hafta içinde yapıp teslim eder. Turgut Özal’dan da teşekkür alır. Bu hatırayı anlatırken diyor ki Halim Bey
“Turgut Beyin kararlılığı bana güç verdi. Ben bu işi ancak bu şekilde başarabildim.”
Mehmet Kılınçkıran – İstanbul

Comments are closed.