Türkistanlı Âlim Sedîdeddin Kaşgârî

Sedîdeddin Kaşgârî hazretleri Hanefi fıkıh âlimidir. Türkistan’da yaşadı ve 705 [m. 1305] de vefât etdi. (Münye-tül-musallî) fıkıh kitabı meşhurdur.

Bu kitabında buyuruyor ki:

Hanefî mezhebinde, namazın âdâbı:

1- Yalnız kılmış olan veya imamla kılan kimse, selâmın akabinde, (Allahümme entesselâmü ve minkes-selâmü tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm) demek. Bundan sonra, üç kere (Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv elhayyelkayyûme ve etûbü ileyh) demek.

2- Bundan sonra, (Âyetel-kürsî) okumak.

3- Otuzüç kere (Sübhânallah) demek.

4- Otuzüç kere (Elhamdülillah) demek.

5- Otuzüç kere (Allahü ekber) demek.

6- Bir kere (Lâilâheillallahü vahdehû lâ şerîkeleh lehül mülkü ve lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr) demek.

7- Kolları ileri uzatıp, ellerini duanın kıblesi olan Arş’a açıp, hulus üzere dua etmek.

8- Cemaat ile ise, duayı beklemek.

9- Dua sonunda (amin) demek.

10- Duanın hitamında elini yüzüne sürmek.

11- Sonra, her birinde Besmele çekerek, onbir (İhlâs-ı şerif) sonra birer (Kul’e’ûzü) okumak ve 67 (Estagfirullah) diyerek yetmişe tamamlamak, on kere (Sübhânallah ve bî-hamdihi sübhânallahil’azîm) demek. Sonra (Sübhâne Rabbike) âyetini okumaktır.

Hadis-i şerifte, (Beş vakit farz namazdan sonra yapılan dua kabul olur) buyuruldu. Fakat dua, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalıdır.

Duayı yalnız namazlardan sonra veya belli zamanlarda yapmak ve belli şeyleri ezberleyip, şiir okur gibi dua etmek mekruhtur. Dua bitince, elleri yüze sürmek sünnettir.

Resûlullah, tavafta, yemekten sonra ve yatarken de dua ederdi. Bu dualarında kolları ileri uzatmaz ve ellerini yüzüne sürmezdi.

Duanın ve her zikrin sessiz olması efdaldir. Cemaatin imam ile birlikte, sessizce dua etmeleri efdaldir. Ayrı ayrı dua yapmaları ve dua etmeden kalkıp gitmeleri de caizdir.

Son sünneti olan namazlarda, selam verince imamın oturması mekruhtur. Sağa, sola veya biraz geriye çekilip hemen son sünneti kılması lazımdır. Yahut, hemen gidip evinde kılar.

Cemaat ve yalnız kılan, oturduğu yerde kalıp dualarını okuyabilir. Yahut oturduğu yerde, sağda, solda veya geriye çekilerek son sünneti kılması da caizdir.

Son sünneti olmayan namazlarda, imamın, oturduğu yerde kıbleye karşı kalması mekruhtur, bid’attir. Kalkıp gitmesi veya cemaate dönmesi yahut sağa, sola dönüp oturması lazımdır.

Comments are closed.