Abdülhakim Hüseyni, Anadolu toprağını şereflendiren bir “Allah adamı”… O devirde bir hoca, bu büyük zatı sevmiyor ve aleyhinde konuşuyordu ötede beride.
Bu zatın sevenleri;
“Efendim! Filân hoca aleyhinizde konuşuyor” dediler.
Büyük zat onlara;
“Onun bu düşmanlığı, yakında dostluğa dönüşecek” dedi.
Ve az sonra kapı çalındı.
Açınca “o hocayı” gördü.
Hoca ağlıyordu!..
Mübarek zat “Gördüğünüz rüyadan haberdarız, muradınızı söyleyin” dedi.
O da edeple arz etti:
“Efendim! Dün gece kendi kendime ‘Yâ Rabbî! Bunca yıldır Habibinin hadîs-i şeriflerini okutuyorum, lâkin mübarek cemalini görmek hiç nasip olmadı, acaba ne kusurum var?’ diye düşündüm…
O ara uyumuşum.
Rüyada bana ‘Resulullah sana kırgın… Çünkü sen, Onun sevdiklerini sevmiyorsun’ dediler.
O ara sizi gördüm.
Efendimizin yanında oturuyordunuz. Ben sizi görüyor ama Resulullah’ı göremiyordum. Ne olur beni affedin, sizi çok seviyorum” dedi.
Mübarek zat;
“Üzülme, muradına kavuşacaksın” dedi.
Hoca sevinçle ayrıldı.
Ertesi sabah tekrar geldi ve “Gördüm gördüm… Rüyada Resulullah’ı gördüm. Bu, sizin himmetiniz” dedi.
Ve diz çöktü önünde.