Enes bin Malik hazretleri rivayet eder: “Resul aleyhisselamdan, Ebu Bekir’in o kadar üstünlüğünü işittim ki hayrette kaldım.
Efendimiz vefat etti.
Onu rüyada gördüm.
Önünde bir tabak hurma vardı.
‘Yâ Resulallah! Hak teâlânın sana verdiği nimetten bana da ver’ dedim.
Bir hurma verdi.
‘Yâ Resulallah! İhsanınızı artırınız’ dedim.
O da artırdı.
Yine istedim.
Yine verdi.
Böylelikle dokuz hurma oldu.
O anda uyandım.
Elimde dokuz hurma vardı. Bilâl’in ezan sesini işittim. Abdest alıp mescide geldim. Sabah namazını Hazret-i Ebu Bekir’in arkasında kıldım.
Duamı yaptım.
Tesbih okudum.
Hazret-i Sıddık, arkasını mihraba vermişti. Rüyamda, Resulullah’ın önündeki hurma tabağı onun önündeydi.
Yanına varıp:
‘Allahü teâlânın sana verdiği şu nimetlerden bana da ver’ dedim.
Bir hurma verdi.
‘Daha ver’ dedim.
O da verdi.
Yine istedim.
Bir daha verdi.
Böylelikle dokuz hurma oldu.
“Yine ver” dedim.
Bana bakıp:
‘Yâ Enes! Gece Resulullah Efendimiz bundan fazla verseydi, ben de verirdim’ buyurdu.” (“Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn” kitabından alınmıştır.)