Resulullah’tan sonra halife Hazret-i Ömer, Resulullah’ın hanımlarının her birine “on iki bin dirhem” verirdi. Hazret-i Zeynep bu parayı alırdı.
Hepsini dağıtırdı.
Hem de zevk alırdı.
Yine bir defasında Hazret-i Ömer’in gönderdiği parayı alıp kendisine dua etti.
Eski bir elbisesi vardı.
Onu parçalara ayırdı.
Parçalardan kese yapıp o gelen paraları bu keselere taksim etti ve akrabalarından muhtaçlara, yetimlere, fakirlere dağıtıp o gariplerin dualarını aldı.
Ve çok rahatladı.
Büyük haz duydu.
Sonra ellerini açıp “Allah’ım! Bundan sonra bana Ömer’in hediyesini nasip etme” diye dua etti.
O sene vefat etti.
Resulullah’tan sonra Zevcat-ı tahirattan ilk vefat eden, budur. Tabutu Baki Kabristanına getirilirken kardeşi Ahmed bin Cahş, âmâ hâliyle ağlıyordu.
Hazret-i Ömer onu görüp “Tabuttan uzaklaş. Cemaat seni sıkıştırmasın. Zeyneb’in tabutunu taşıyanlar gitgide fazlalaşıyor” buyurdu.
Ahmed bin Cahş:
“Başüstüne” dedi.
Hemen geri çekildi.
Ve ağlayarak “Yâ Ömer! Bu, her türlü hayır ve bereketi sayesinde kazandığımız kız kardeşimizdir” dedi.
Hazret-i Âişe de:
“O saadetli ve iyi hatun aramızdan gitti. Yetimler ve dullar hâmisiz kaldılar” buyurdu.