Yine ne yaramazlık yaptınız?

Kulakları çınlasın babam şu an 73 yaşında…

Mutluluk denildiğinde ben hep annemle babamı düşünürüm. İkisi de art niyet nedir bilmez. İbadet düşkünüdür. Birbirlerine “öf” bile dememişlerdir hiç. 
O yaz tatilde babamlardaydık. Çoluk çocuk şehrin gürültüsünden uzak yeşillikler arasında tertemiz kasaba evimizde tatilin keyfini çıkartıyorduk. 
Akşam yemeklerini yedik şöyle dinlenmeye geçtik. Dedi ki eşim kayınpederine: 
-Baba marketten meşrubat da aldım. Maden sodası da olmalı bir iki tane.  Çay yerine istersen bu akşam meşrubat da içebilirsin.
-Sağ olun. Siz nasıl isterseniz evlatcağızım.
Bunun üzerine ben sordum:
-Ne getireyim baba, soda mı kola mı?
-Soda olsun be gızım, yediklerimi sindirir iyi olur.
Mutfağa giderken içeride halen tıkınan kızımla oğluma seslendim: 
-Dedenize bir soda hazırlar mısınız çocuklar. 
Bir an sessizlik oldu… Sonra “tamam anne” sesini duydum.  Mutfağa geçtiğimde bir tepsi içinde soda şişesi ve içinde de pipet olduğu halde servise hazır bekliyordu. 
Biz de eşimle birer bardak kola içecektik. Kolayı da bardaklara ben doldurdum. Soda şişesiyle birlikte balkona çıktım. Babamın maden sodasını verdim. Biz de kolalarımızı yudumlamaya başladık. 
Babam pipeti çıkardı. Doğrudan şişeden içmeye başladı. Birkaç yudum lıkır lıkır içti.  Sonra dert yandı:
-Artık sodaların da gazı galmamış. Su gibi olmuşlar…
Bunun üzerine eşim de başladı üreticilerin para kazanmak uğruna yaptıkları ticari hilelerden dem vurmaya…
Tam bu sırada mutfaktan bizim afacanların kıkır kıkır güldüklerini işittim. Anlamıştım bu işte bir bit yeniği olduğunu. Eşime de babama da belli etmeden usulca kalkıp mutfağa geçtim. Beni görünce çocuklar gülme krizine girdiler. “Ne oldu?” dedim, kendimi tutarak. “Yine ne yaramazlık yaptınız?”
Kızım Çiğdem dedi ki: 
-Anne oğlun yaptı inan ki…
Oğlum hemen savunmaya geçti: 
-Ama anne dedem üzülecekti. 
-Ne oldu oğlum. Anlamıyorum? Ne yaptınız? Deden niçin üzülecekti?
Çocuklar anlattıkça ağzım açık kalakaldım. Meğer bizim çocuklar dolaptaki son sodaları soğuk soğuk içmeye başlamışlarmış. O esnada ben soda için içeri yöneldiğimde, oğlum yarıdan fazlasını içtiği sodanın geri kalan kısmını su ile doldurup üzerine de pipet koyup servise hazır hale getirmiş. Meğer babacığımın “tadı tuzu kalmamış, su gibi olmuş” dediği, gerçekten içine su katılmış sodaymış. Üzülür diye babacığımdan sakladık o gerçeği ama o tatil akşamını ne çocuklarım ne de eşim hiç unutamadık. Çocukluk bir başka duygu gerçekten…  
           Sinem A.-Balıkesir

Comments are closed.