Ziynet ve süs, Kâbe’ye yakışır

Selman-ı Farisi (radıyallahü anh), Müslüman olunca “Kinde” kabilesinden bir hanımla evlendi.

Evlendiği kadının evine girdiği zaman duvarlarına süs eşyalarının asılmış olduğunu gördü.
“Ziynet ve süs, ancak Kâbe-i şerîfe yakışır” dedi.
Ve eve girmedi.
Süsleri kaldırdılar.
O zaman girdi…
Bu defa da hayli eşya görüp “Bunlar kimin içindir?” diye sordu.
“Senin ve hanımın içindir” dediler.
Bu cevabı aldı.
Ve o kimselere;
“Resulullah bana ‘Evinde, yolcunun ihtiyacından fazla şey bulundurma’ diye tavsiye etti” dedi.
Sonra bir hizmetçi gördü.
“Bu hizmetçi kimin?” dedi.
“Senin ve hanımınındır” dediler.
Cevabında;
“Resulullah Efendimiz bana ‘Evinde nikâhlı zevcenden başka kadın bulundurma’ buyurdu” dedi.
Ve onu gönderdi…
Sonra hanımına;
“Sen bana, emrettiğim şeylerde itaat edecek misin?” diye sordu.
Hanımı da;
“Ben seninle, itaat etmek üzere evlendim” dedi.
Bu cevabı aldı.
Çok memnun oldu.
Ve namaza kalktı.
Hanımına da “Sen de kalk!” dedi.
Çok ibâdet edip gözyaşı döktü!
Hanımıyla gayet zahidane bir hayat sürdüler. Eshab-ı Suffe ile beraber, Resulullah’ın önünde “İslâm ilimlerini” öğreniyordu…

Comments are closed.