Ahmed bin İdris Hasenî

Ahmed bin İdris Hasenî rahmetullahi aleyh, evliyânın büyüklerinden olup, İdrîsiyye tarîkatının kurucusudur. Hazret-i Hasan soyundan yâni şerîflerdendir. 1758 (H.1172)’de Fas’ın Atlantik sâhilindeki Arâiş bölgesinde doğdu. 1837 (H. 1253)’de Yemen’in Subye köyünde vefât etti. Fas’ta pek çok hocadan ilim tahsîl etti. İlimde üstün bir dereceye yükseldi. Hocalarının icâzet, yetki vermesi üzerine dersler vermeye başladı…
Talebelerinden biri şöyle anlatır: Mekke-i mükerremede hac farîzasını edâ ettikten sonra, şiddetli bir hastalığa tutuldum. İhtiyâcımı görecek kadar bile ayağa kalkamıyordum. Bu hâl üzere öleceğimden çok korktum. O hâlde Allahü teâlâya duâ edip, Ahmed bin İdrîs’in rûhâniyetinden yardım istedim. O anda uyudum. Karşımda Ahmed bin İdrîs’i gördüm. Ben bir divanda sırtüstü yatıyordum. O yanımda durdu. Bana; “Senin ilâcın Zemzem suyu ve ameliyat” buyurdu. Tâkatim hiç yoktu. Beni ameliyat etti. Çok terledim. Hattâ divandan yerlere terler damladı. O esnâda uyandım. Kendimi yokladığımda bir dinçlik hissettim. Ayağa kalkıp yürümeye başladım. Hocamın bereketiyle şifâ buldum…
Günler sonra tekrar hastalandım. Tekrar hocamı vesîle ederek yardım istedim. Rüyâmda onu yüksek bir mekânda, büyük bir çadır içinde tek başına oturur gördüm. Selâm verdim. Bana; “Otur” buyurdu. Huzûrunda oturunca: “Sen ölümden korkuyorsun değil mi?” buyurdu. “Evet efendim” dedim. Bir kâğıt alıp üzerine iki satır hâlinde, birinci satıra, ömrün seksen seneye ulaşmadan ölmezsin, ikinci satıra da inşâallah âriflerden bir zât olursun, diye yazdı. Sonra o kâğıdı bana verdi ve; “Oku” buyurdu. Ben de okudum. Bu hususta Allahü teâlâya şükrettim. Sonra da Resûlullah efendimizi göremediğimi hatırlayıp, görmekle şereflenmek istediğimi arz ettim. O zaman; “Otur, görmene yardımcı olayım” buyurdu. O esnâda karşımda sırasıyla; hazret-i Ali, hazret-i Osman, hazret-i Ömer, hazret-i Ebû Bekr ile Peygamber efendimizi gördüm. Sonra uyandım. Gördüğüm rüyâ sebebiyle çok sevinçliydim. Sonra Mekke-i mükerremeden Yemen’e gittim. Subye şehrinde hocam Ahmed bin İdrîs’e kavuştum. Birinci günün gecesi, rüyâmda nûrlara gark olduğumu gördüm. Nûrun çokluğu sebebiyle kendimden geçtim. Uyandığımda vücûdum titriyordu. Daha sonra hocamdan İdrîsiyye yolunun edebini öğrendim. Bana: “Bizim yolumuza giren, yüce maksada kavuşur. Allahü teâlâyı tanır” buyurdu.

Comments are closed.