Şimdi öğrencilik çok kolay

Şimdi öğrencilik çok kolay



Spot: “Kısa gün, yarı yolda akşam oldu, tipiden önümüzü göremiyoruz, komşu köyün deresine gelmiştik…”

Evimizde yemek yapan soba yakan temizlik yapan kimse yoktu. Her şeyi biz kendimiz yapıyorduk. Sabahleyin soğukta kalkar alelacele bir şeyler atıştırır, koşa koşa okula giderdik, öğleyin de ev uzak olduğundan Zihni Usta’nın fırınında çeyrek ekmek yanında bazen az bir helva veya bazen de bir salkım üzümü katık yaparak karnımızı doyururduk… Akşama eve geldiğimizde de kuru ekmek yanında biraz kuru peynir veya az tereyağıyla idare ederdik. Lokantanın kapısının önünden bile geçemezdik. Bir hafta öyle idare eder, cumartesi öğleden sonra yola düşer, altı yedi saatlik köy yolunun çoğunu karanlıkta boyumuzu aşan karda-kıyamette alır ve eve ulaşılırdık, ertesi gün, pazar günü, bir hafta idare edeceğimiz kuru ekmek peynir ve öteberiyle yine kasabaya dönerdik. Kasabaya yakın köylerden olmadığımız için çok üzüntü duyardık…

Kasabanın içinden ve yakın köylerden olan ve bilhassa maddi durumu iyi olan çocukların durumuna özenir, onların karşısında devamlı bir eziklik hissederdik. Onlara karşı her zaman içimizde bir çekingenlik olurdu. Biz kasabada okurken yol iz ve vasıta zaten yoktu. Olsa bile kışın yağan iki ve üç metre kardan zaten kapanıyordu…

Bir defasında yine cumartesi öğleden sonra okuldan çıkıp köye gitmek için yola koyulduk, çok soğuk, karlı bir havaydı. Her zamanki gibi kısa gün, yarı yolda akşam oldu, tipiden önümüzü göremiyoruz, komşu köyün deresine gelmiştik ve üzerinde eski, çürük bir ağaçtan köprü vardı. Su fazla olmamasına rağmen her tarafı buz tutmuştu. Onun üzerinden geçmekten başka hiçbir çaremiz yoktu, arkadaşların hepsi geçmiş ve sıra bana gelmişti. Ben de ağır ağır yürüdüm, tam ortasına gelmiştim ki çürük olduğu yerden kırıldı ve köprüyle beraber kendimi suyun ortasında buldum. Buz gibi suda her tarafım ıslanmıştı. Allahtan su fazla değildi. Arkadaşlarımın yardımıyla sudan çıkabildim. Geriye kalan bir saatlik yolu zor geldim…

Eve gelince ıslanıp buz tutan elbiselerimi ve bilhassa ayakkabı ve çoraplarımı zor çıkarmışlardı. Resmen donma tehlikesi geçirmiştim…

Okulların açılmasına denk geldiği için ilkokula kaydımı ve öğrencilik yıllarımı sizlerle paylaşmak istedim. Şimdi öğrenci olmak çok kolay… Artık okullarımız modern ve donanımlı. Ders kitaplarını devlet veriyor. Siz değerli öğrencilerimize de okuyup başarmak kalıyor…

            Aslan Torun-Balıkesir

Comments are closed.