Yumuşak huylu, açık sözlüydü…

Yumuşak huylu, açık sözlüydü…



Medineli sahâbilerden Şeddad bin Evs “radıyallahü anh”, yumuşak huylu, açık sözlü, hiddet zamanında gadabına hâkim olan bir zattı.

Çok ibâdet ederdi.

Çok da gayretliydi.

“Allah korkusu” kalbinden çıkmazdı!

Hep tefekküre dalar, Allahü teâlânın rahmetiyle birlikte, azabını da hatırlayıp “Yâ Rabbî! Cehennem ateşinin şiddetini düşündükçe uykularım kaçıyor” derdi.

Nasihat ederdi.

Bu şeyleri, güler yüz, tatlı dille insanlara anlatırdı. Hazret-i Şeddad’ın hususiyetlerinden biri de ağzından lüzumsuz sözlerin çıkmamasıdır.

“İhlâs” sahibiydi…

Bir zat anlatıyor:

Şam Câmii’ne gitmiştim.

Şeddad bin Evs’i gördüm.

Bir yere gidiyordu.

Nereye gittiğini sordum.

Hasta bir arkadaşını ziyaret edeceğini söyledi.

“Ben de gelsem” dedim.

“Peki olur” dedi.

Beraberce gittik.

Oraya varınca hastaya, hâlini sordu. O da “Elhamdülillah, nimetler içindeyim” dedi.

Hazret-i Şeddad sevinip;

“Günahlarının affedildiğini sana müjdelerim” dedi.

“Niçin efendim?”

“Çünkü Hak teâlâ; ‘Mümin kullarımdan birine hastalık verdiğimde eğer şikâyet etmez ve hâline şükrederse; yatağından, anasından doğduğu günkü gibi günahlardan temizlenmiş olarak kalkar’ buyuruyor” dedi.

 

Comments are closed.