Son asırda Irak ve Mısır’da yaşamış olan velilerden Muhammed Emin Erbili hazretleri, sevdiklerinden birini ziyarete gitti, fakat kendisi üzüntülüydü. Ziyaretine gittiği kimse sebebini sordu.
Buyurdu ki:
“Edirne’nin küffar eline düştüğü haberi sana ulaşmadı mı?”
O kimse;
“Ulaştı efendim, ama elimizden ne gelir ki?” dedi.
Buyurdu ki:
“Dua edelim ve yalvaralım.”
Böyle dedi.
Ve gözden kayboldu…
Bir müddet gözükmedi.
Sonra sevinçle geldi ve;
“Allahü teâlâ Edirne şehrini Müslümanlara tekrar ihsan edecek” dedi. Söylediği gibi de oldu. Bir müddet sonra “Edirne’nin kurtulduğu” haberi duyuldu.
● ● ●
Bir defa da cenazeden dönen bir talebesine “Nereden geliyorsun?” diye sordu.
“Kabristandan” deyince;
“Kabristana gidip de geri dönmeyeceğin gün de gelecek” buyurdu.
Sonra sohbet ettiler.
Ölümden bahsettiler.
Nihayet kalkarken;
“Şimdi kalkıyoruz, bir gün de mezardan kalkacağız” buyurdu.
● ● ●
Bir gün bu zata;
“Hakiki tövbe nedir efendim?” diye sordular.
Cevabında;
“Hakiki tövbe, bir günahı işledikten sonra gönülden pişman olup o günahı terk etmek ve bir daha yapmamaya kuvvetli karar vermektir” buyurdu.