“Galiba ecelim yaklaştı!..”

Abdülvehhâb bin İbrâhim hazretleri, Yemen’de doğdu. Fazîlet sâhibi bir zât idi. Sâlih rüyâlar görmekle meşhurdu. 1029 (H. 420) senesinde vefât etti. Rüyâlarını anlattığı herkes, merak ve gıbta ile imrenerek dinlerdi. Kendisi anlatır:

“KÜÇÜK GÜNAHLARINIZI ÖRTERİZ”
Bir gece rüyâmda Resûlullah efendimizi gördüm. “Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; (Eğer büyük günâhlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz.) [Nisâ sûresi: 31] buyuruyor. Siz de mübârek hadîs-i şerîflerinizde; “Ümmetimden büyük günâh işleyenler için olan şefâatimi sonraya bıraktım” buyurdunuz. Allahü teâlâ küçük günâhlarımızı örtüyor, siz de âhirette büyük günahlarımız için bize şefâatçi oluyorsunuz. Bu durumda bize düşen sadece Rabbimizin rahmetini ummaktır” dedim. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz “Evet öyledir” buyurdu. Ben yine; “Yâ Resûlallah! Yine buyurdunuz ki: “Arş’ın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı ancak Arş’ın gölgesinin olduğu yerde üç sınıf insan gölgelenir.” Bu üç sınıf kimlerdir” dedim. Resûlullah efendimiz; “Ümmetimden; gamı, üzüntüyü giderenler, benim yolumu ihyâ edenler ve bana çok salevât-ı şerîfe okuyup ananlar” buyurdu…

“RÜYÂMDA RESÛLULLAHI ÖPTÜM”
Yine bir cuma gecesi rüyâmda Peygamber efendimizi gördüm. Hürmetle huzûruna yaklaşıp; “Ey Allah’ın Resûlü! Ecelimin yaklaştığını zannediyorum. Sizlerden şu gömleğimi mübârek bedeninize giymenizi istirhâm ediyorum. Zîra bu gömleği bana kefen yapmaları için vasiyet edeceğim” dedim. O sırada gömleğimi Resûlullah’ın üzerinde gördüm. Oradan başka bir yere geçtiler. Bu sefer gömleğimi çıkarmışlardı. Mübârek sırtı görünüyordu. Yaklaşıp, sarılarak öptüm. Resûlullah efendimiz de beni öptü. Ağzıma mübârek ağzının suyundan sürmesini istedim. İhsân etti. “Yâ Resûlallah! Cennet-i âlâda beraber olmamız için duâ ediniz” dedim. Beni göğsüne bastırarak kucakladı ve duâ etti. Ben de ona sarıldım. Resûlullah efendimiz daha sonra başka bir tarafa geçti. Ben de gidip huzûruna oturdum. Bana yanında bulunan birini göstererek, ona bir şeyler vermemi söyledi. Üzerimde bulunan parayı çıkarıp; “Yâ Resûlallah! İki dinâr ve yirmi dirhemden başka bir şeyim yok” dedim. O paraları gösterdiği kimseye verdim ve uyandım.”
Abdülvehhâb bin İbrâhim hazretleri bu rüyasını anlattıktan kısa bir zaman sonra, rüyâsında gördüğü üzere vefat etti.

 

Comments are closed.