“Bu Hâkimler sana kız vermez!”

“Bu Hâkimler sana kız vermez!”



“Köyde herkes bana Üzeyir Hocam, boşuna uğraşma Hâkimler sana kız vermezler” diyorlardı…
 

 

Ben onunla evlenmeyi çok istemiştim. Unvanlarının “Hâkimler” olması beni ilgilendirmiyordu. Ben böyle düşünüyordum ama köyde herkes “Üzeyir Hocam, boşuna uğraşma Hâkimler sana kız vermez. Senin gibi Yörüğe bunlar kız vermez” diyorlardı. Ben de hep “Allahü teâlâ nasip eti mi olur” derdim.

Yaz tatiliydi. Yine aileme tarlada bağda bahçede yardım etmek için köyüme dönmüştüm. Kendi köyümdeyim… Bir gün baktık ki Balıkesir’de kasaplık yapan dayım arabasıyla köyümüze gelmiş. Beni çağırdı. Yanlarına vardım.

 Aaa bir de ne göreyim? Nasıl şaşırdım anlatamam… Çünkü birlikte görev yaptığım ve benim evlenme teklifi ettiğim bayan öğretmen de arabada değil mi?

Bir rüya mı görüyordum? Bir hayal miydi bu? Ömer Seyfettin’in Forsa hikâyesindeki Kara Memiş gibi eğilip yerden sivri bir taş alarak kafama vurmak ve yaşayıp yaşamadığımı hissetmek ister gibiydim.

“Hayırdır” dedim.

Hoca hanım hiç konuşmuyordu. Dayım “öğretmen hanımın Van’a tayini çıkmış” dedi.

Ben de çok şaşırdım. Nasıl olurdu? Hoca hanım benden 20 gün sonra göreve başlamıştı. Ben de 1979 yılı mezunuydum. Rotasyona tabiydim. Çıksa benim tayinim çıkardı. Ama 2 yıl görev yaptıktan sonra bayan öğretmenin tayini çıkmıştı. Dayım dedi ki:

“Tek çaresi varmış. Ankara’ya albay dayısına telefon etmişler, nikâh yapacakmışsınız” dedi.

Annesi, babası da “kızım git sen Üzeyir’i bul konuş” demişler.

Ben 8 kez evlenme teklifi yapmış, kabul edilmemiştim. “Sen misin kabul etmeyen?” Güzel Allah’ım; benim evlenme teklifimi kabul etmeyip bayanın tayinin çıkmasına sebep olarak, bayan öğretmeni benim yanıma göndermişti. Güzel Allah’ım sen ne büyüksün” demiştim.

“Hani Hâkimler benim gibi Yörük olana, fakir olana kız vermezlerdi? Nasip oldu mu, Allahü teâlâ kendi getirir nasibini ayağına, yeter ki istediklerini yap!..”

Biz de hemen o gün konuştuk. Nikâh işlemlerine başladık, nikâhı iki hafta içinde bitirip, nikâhlandık, daha sonra da evlendik. Şimdi de iki oğlumuz var, elhamdülillah çok mutluyuz.

Eşim “Üzeyir doğru söylüyorsun, buna kesinlikle inanıyorum, bir insan candan isterse, gönülden isterse, bir de Allahü teâlânın rızasına uygun yaşarsa isteğine kavuşur” diyordu.

Onda sonra Enver Ağabey ile 4-5 kez görüştük. En son cenazesine gitmek nasip oldu. Allahü teâlâ gani gani rahmet eylesin. Cenâb-ı Hak şefaatine nail eylesin. Amin…

            Üzeyir Özkan-Balıkesir

Comments are closed.