“Şimdi geceleri demokrasi nöbetlerine gitmeden evde oturmaya nasıl alışacağız bilemiyorum”
15 Temmuz gecesi herkes gibi gerçekten biz de çok şaşkındık. Darbe mi ne oluyormuş dediler, yüreğimiz ağzımıza geldi. Kendimizi değil devletimizi, hükümetimizi ve elbette ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı düşündük.
Aklımıza gezi olayları sonrası asılan sloganlar geldi… “Menderes’i astınız… Özal’ı zehirlediniz… Erdoğan’ı yedirmeyiz…” diyorduk… Bu söz bize namus sözü değil miydi? Bu söz bize ar değil miydi? Ya Başkomutanımıza bir zarar gelirse biz çocuklarımıza torunlarımıza ne derdik? Onların yüzüne nasıl bakardık…
İşte elimiz böğrümüzde, yüreğimiz ağzımızda ne yapacağımızı bilemezken, ekranlarda O’nun sesini ve meydanlara inin çağrısını duyunca durur muyuz? Bütün mahalleli sokaklara çıktık… Çıkış o çıkış…
Artık gündüzleri işimizde ama geceleri meydanlarımızda demokrasi nöbetlerindeydik… Akşam mesai çıkışı eve geliyorduk. Yemeğimizi yiyor, haberlerimizi dinliyor, biraz vakit ilerleyince nöbet saati gelmiş asker gibi hazırlığımızı yapıp meydana yürüyorduk…
Bu yürüyüş ikinci günden sonra bizde alışkanlık yaptı babam… Biz mahalleliyle birbirimizi tanıdık… Birbirimizle dost olduk… Can ciğer arkadaş nedir ki kardeş olduk…
O al bayrak omuzunda, meydanlara toplanan kardeşlerimiz her birimiz birbirimize sırdaş olduk, yürek olduk, sırt olduk…
Birkaç gün sonra demokrasi nöbetlerinin tiryakisi olduk… Sabahlara kadar gece muhabbetleri ne güzel oluyordu… Kuran-ı kerimler okunuyordu, dinliyorduk… İlahiler söyleniyordu… Marşlar söyleniyordu… Coşuyorduk… Şehitlerimizin ruhuna dualar okunuyordu, el açıp amin diyorduk…
Arada bir milletvekillerimiz geliyordu… Konuşuyorlardı… Onları yakından görüyor, tokalaşıyor, beraber fotoğraf çektiriyorduk… Aklımızın ucundan geçmeyenleri yaşıyorduk… Belediye Başkanları geliyordu konuşma yapıyordu…
Kürsüler de meydanlar gibi boş kalmıyordu… Analarımız, bacılarımız, hanımlarımız bizlere çay ikram ediyorlardı, yiyecekler, börekler çörekler geliyordu her bir yandan…
Cumhurbaşkanımızın ikinci bir talimatıyla nöbetlerimizi tamamlıyoruz… Emirleri başımız üstüne… Ama biz bu demokrasi nöbetlerini çok sevmiştik… Şimdi evde oturmaya nasıl alışacağız bilemiyorum? Meğer biz önceden her birimiz tek başımıza yaşıyormuşuz. Şimdi mahallemiz yeniden mahalle, komşularımız yeniden komşu oldu…
Y.E. – Beylikdüzü/ İstanbul