“Nice güzel yüzler vardır ki…”

“Nice güzel yüzler vardır ki…”



Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd hazretleri, 187 (m. 803) yılında Mekke’de vefât etti.

Hârun Reşid, bir gün Fudayl bin İyâd hazretlerine geldi.

Nasîhat istedi.

Hazret-i Fudayl;

“Ey Hârun! İyi bil ki, senin şu güzel yüzün cehennemde yanar da çirkinleşir” buyurdu.

Hârun ağlamaya başladı!

Büyük velî devam etti:

“Ey Hârun! Milletine zulmetme ki, bunun azâbından kurtulamazsın. Her bir icraatından Allah soracak. Ne cevap vereceksin?”

Hârun ağlıyordu!

O, devam edip;

“Bugün koca saraya sığmıyorsun. Ölünce, o daracık mezara nasıl sığacaksın? Sultânlığına güvenme ki, orada sultanlığa bakmazlar” buyurdu.

Halîfe çok ağladı!

Vezîr dayanamadı.

“Yeter ey Fudayl, artık söyleme!” dedi.

● ● ●

Bir gün de bu zâta;

“Cehenneme hiç girmemenin yolu nedir efendim?” diye sordular.

Cevâbında;

“Doğru îmân ve itikat sâhibi olmaktır. Zîra itikadı bozuk olan bir kimse, dînimizin bütün emirlerini yapsa da, tövbesiz öldüyse, cehenneme girmeme ihtimâli yoktur” buyurdu.

Comments are closed.