Hayallerimiz

Hayallerimiz




Hayal kurmayı sever misiniz? Güneş batarken ve kuşlar göç ederken ikindiüstünde beliren gökyüzündeki mor bulutlara bakarak şiir yazdığınız oldu mu? En son ne zaman birine edebî bir mektup yazdınız? Birine hiçbir karşılık beklemeden iyilik yaptığınızda o kalbin duasında yer alabilmeyi başarabildiniz mi? İnsanoğlu hayalleriyle yaşar. Düşünebilme, hayal kurabilme, konuşabilme, üretebilme yeteneğiyle diğer canlılardan üstün kılınmıştır. Yaratana ne kadar minnetle şükretsek yine de az gelir. Kelimeler dahi kifayetsiz kalır da edebî kıyafete bürünür.

İnsan kimi zaman Araf’tadır aslında. Bazen ne bu dünyada ne de öteki dünyada hissederiz kendimizi, ortada bir yerdeyizdir. Ne zamanın içindeyizdir ne de tamamen dışında. Araf’ta hapsolur ruh lâkin fani dünyada kilitlidir beden, söz sandığına kelepçelenmiştir zinciri kopan fikirler. ‘Keşke’ler kıskacından sıyrılan düşlerimiz prangalar eskitir ‘iyi ki’ler uğruna. Diline kelepçe takılan şairane sözler dudağımızdan ok gibi fırlayıp da sineye dokunmak ister. Hicran oku sinemizi delerken bağrı yanık türküler de bir türkü tutturur dilimizin ucunda. Zaman bile kovalamaca oynar ölümle. Öleyazan türküler an gelir yeni çağı sobelemek ister de tutkunu oluruz mazinin. Sırlar perdesi usulca aralandıkça gün yüzüne çıkar hayat öyküleri. İnsan hayalleriyle yaşar, yaşanmışlıklarıyla yaşlanırken aslında hatıralarıyla da gençleşir. Gönül kubbemize gök kubbe misali tırmanmaya çalışan mısralar ansızın dillenir sessizce.

O ne güzel bir sesleniştir heyhat! Zincirinden kopan sözcükler aşka tutulur ansızın. Benciliğinden utanan sözler hayal iklimine bürünür de coşar. “Vav” gibi kıvrılarak secdeye varan dilekler inancını yitirmemek aşkına “elif” misali dimdik olur. “Lâmelif” sevdasında kilitlenen asırlık hatıralar tavan arasına sıkışır. Tanpınar’ın zaman şiirleriyle oyalanan zihinler Orhan Veli’nin deniz şiirleriyle mest olur. Martının kanadına tutunur hayaller, bembeyaz güvercin misali barış simgesi savrulur göğe. Hayallerin içinde binbir hayal, hâllerin içinde binbir çeşit hâl gizlidir bir nevi. Hayallerinizle dopdolu kalın, hayalle donanın.

                 Elif Yavaş

 

ŞİİR

 

            RUBAİLER

 

                  Tarih

 

Ölümün vitrininde herkesin kafatası

Tarih ki irdeleyen akla bulutsuz yağmur

Dolmayan tek boşlukta tarihin şamatası

Deli samurlara su, köstebeklere çamur

Başlatandan habersiz, başlayan sülalesi

Gizli in şelalesi; sönmeyen, meşalesi

 

 

          Tembel ve Münevver

 

Tembelin bahanesi, dırdırlar ve safsata

Baskı ile tembellik ayrılmaz ikilidir

Hayat mücadeleye, marifet iltifata

Münevver olacaklar ezelde seçilidir

 

                 Dertleşme

 

Söylenmelidir tüm dertler birine

Tüm şeyleri zaten bilen birine

Gelsin dedim her şey yerli yerine

Allahü teâlâ hazretlerine

 

                    Mehmet Yusuf İmeci

 

 

UNUTULMAZ KELİMELER

 

İZ’AN: Arapça isim olan İz’an kelimesinin anlamları 1- Anlayış, kavrayış, akıl. 2- İtaat, söz dinleme, boyun eğme. 3- Terbiye, edep. 4- Bilmek (dimağ)… Halk arasında genellikle akıl ile birlikte kullanılarak anlam kuvvetlendirmesine gidilmiştir. “Sende hiç akıl iz’an yok mu?” gibi söylendiğinde aslında ikisinde de akıl kelimesi kullanılmakla birlikte iz’an kelimesi burada diğer anlamlardan söz dinleme, edepli olma gibi anlamları üstlenmektedir. Osmanlı döneminde kullanılan bazı metinlerde “hükm-i vâcib-ül-iz’ân” kullanılmış olup (bütün dünyanın boyun eğdiği hüküm) padişahın emri anlamı vardır.

Comments are closed.