“Bu kap, sana yeter!..”

“Bu kap, sana yeter!..”




 

Irak’ta yetişen evliyânın büyüklerinden Mâcid-ül Kürdî hazretleri 1166’da Irak’ta vefât etti.

Bu zâtın çok kerâmetleri vardı.

Biri şöyle meselâ:

Bu zâtın bir dostu vardı.

O kimse gelip;

“Efendim, tek başıma nâfile hacca gitmek istiyorum” dedi.

Ve duâ istedi bu velîden.

Ancak azık almamıştı yanına.

Zîra azık alacak parası yoktu.

Velî zât, ona bir kap uzattı.

Deriden bir kaptı bu.

“Bu kap, sana yeter” buyurdu.

Ve saydı mârifetlerini;

“Bu, öyle kaptır ki, neye ihtiyâcın olursa, içi onunla dolar. Meselâ susadığında içinde su bulursun. Acıkınca da içi yemekle dolar.”

Böyle söyledi.

Ve ilâve etti:

“Ayrıca abdest, gusül ve temizlik için de, yine su bulursun bu kabın içinde…”

Fakîr çok sevinmişti.

Kabı alıp çıktı hac yoluna.

Yol boyu, bu kırba yetti ona.

Susayınca su buldu içinde.

Acıkınca da yemek…

● ● ●

Bir gün bâzı dostları;

“Efendim, duâlarımızın indallah kabul olması için bize ne tavsiye edersiniz?” diye sordular.

Cevâbında;

“Büyükleri vesîle ederek duâ edin. Yâni (filân evliyânın hürmetine) diyerek duâ edin. O zaman duâlarınız kabul olur” buyurdu.

Comments are closed.