Yetmişbeş bin meleğin dua ettiği kimse!..

Yetmişbeş bin meleğin dua ettiği kimse!..




“Bir din kardeşinin ihtiyacını karşılayan kimseye Allahü teâlâ, yetmişbeş bin melek gönderir…”

 

Ubeydullah el-Ömerî hazretleri Tâbiînin hadis âlimlerindendir. Hem baba hem anne tarafından Hazret-i Ömer’in “radıyallahü anh” torunudur. 70 (m. 689)’da Medine’de doğdu. Eshab-ı kiramdan bazıları ile görüşerek hadis rivayet etti. 147 (m. 764)’de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamanın ve onları sevindirmenin ve güzel huylu ve yumuşak ve sabırlı olmanın fazîletini ve sevaplarını bildiren hadis-i şerifler çoktur. Bunlardan birkaçı şöyledir:

(Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez. Onu sıkıntıda bırakmaz. Kardeşine yardım edene, Allahü teâlâ yardım eder. Kardeşinin sıkıntısını giderenin, Allahü teâlâ kıyâmet günü sıkıntısını giderir. Bir Müslümanı sevindireni, Allahü teâlâ kıyâmet günü sevindirir.)

(Allahü teâlâ, bazı kullarını insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yaratmıştır. Dertli olanlar, bunlara sığınırlar. Bunlar kıyâmet gününün azâbından emîndirler.)

(Allahü teâlâ, bazı kullarına çok nîmetler vermiş, bunları dertli kullarına derman için sebep yapmıştır. Bu nîmetleri muhtaç olanlara vermezlerse, ellerinden alıp, başkalarına verir.)

(Bir kardeşinin ihtiyacını karşılayana, on sene itikaf sevabı verilir. Allah rızası için bir gün itikaf eden ile Cehennem ateşi arasında üç hendek uzaklık vardır. İki hendek arası, şark ile garp arası gibi uzaktır.)

(Bir din kardeşinin ihtiyacını karşılayan kimseye Allahü teâlâ, yetmişbeş bin melek gönderir. Sabahtan akşama kadar onun için duâ ederler. Akşam ise, sabaha kadar duâ ederler. Her adımı için bir günahı, affolur ve bir derece yükseltilir.)

(Bir mümin kardeşinin ihtiyacını karşılamak için giden kimseye, her adımı için yetmiş sevap verilir ve yetmiş günahı affolunur. Onu sıkıntıdan kurtarınca, anadan doğmuş gibi günahlarından kurtarılır. Bu yardımı yaparken ölürse, hesapsız olarak Cennete girer.)

(Farzlardan sonra, amellerin en kıymetlisi, bir Müslümanı sevindirmektir.)

(Bir kimse, mümin kardeşini sevindirince, Allahü teâlâ bir melek yaratır. Bu kimse ölünceye kadar hep ibâdet eder. Ölüp kabre konunca, yanına gelerek, “beni tanıyor musun?” der. “Hayır, sen kimsin?” deyince “bir Büslümana vermiş olduğun sevincim. Bugün seni sevindirmek ve suâl meleklerine cevap verirken yardımcı olmak ve cevaplarına şehâdet etmek için, şimdi sana gönderildim. Kabirde ve kıyâmette sana şefaat edeceğim. Sana Cennetteki makamını göstereceğim” der.)

 

Comments are closed.