“Ben neyim?” “ne benim?” sorularının cevabını her insan kendisinde aramalı. Yüce Allah yarattığı her kulun kendisini anmasını ve ibadet etmesini ister. Allah’ın insanoğlunu bu âlemde diğer varlıklardan daha üstün kıldığını ve bizlerden kendine kulluk vazifesi beklediğini bilmeliyiz. Diğer tüm mahlûkat yaradılış gayelerine uygun olarak insana hizmet etmek maksadıyla vardır. Arı bir gün çalışıp bir gün oturmaz. Güneş her gün doğudan doğar, batıdan batar. Ay gece doğar. Esen rüzgâr, yağmuru oradan oraya sırtlayan bulutlar hepsi görevlerini bilir. Allah’ın izni olmadan tek bir yaprak bile kıpırdamaz.
O hâlde sen Hazreti Âdem’den bu yana gelen ve neslinin ilahi süreye kadar devamı da gelecek olan bir kulsun. Zamanın gelip geçici, bu yolda yolcusun. “Bu dünyada ne benim?” dersen eğer, ahiret yurdu için toplayabildiklerindir senin olan. Namazların, oruçların, bir tatlı tebessümün, kuru ekmeğe şükrün, ana babana hürmetin, evladına öğrettiklerin, eşine sevgin, serçeye uzattığın bir buğday tanesi, seccadeni paylaştığın kardeşin, gözyaşlarına ortak olup ekmeğini paylaşabildiğin komşun…
Dön bir bak, bir dağ yamacının en dik uçurumunda kendisine kök bulmaya çalışıp da yaşamaya tutunmuş ağaca. Durumundan dolayı yaradılış gayesinden uzaklaşıyor mu yoksa granit taşlardan kök salıp filizleriyle başını göğe mi yükseltiyor?
Dünyanın nice yoksul, susuz, aç sayılamayacak imkânsızlıklarla boğuşan insanları da var bu âlemde. Hem de kul olma vazifelerini her gün taçlandırarak sonlandırıyorlar. Tek ümmeti kendisi olan Hazreti İbrahim’in yanında kim vardı. Hazreti Yusuf karanlık zindanları nasıl iman yuvasına çevirdi. Hazreti Yunus’a balığın karnında şükrü, Hazreti Eyüp’e sabrı kim verdi? Kuşu ölen bir çocuğun üzüntüsünü gidermek için evine ziyarete giden sevgili peygamberimizin ümmet sevgisi, sünnetleri, yüce Allah’ın kudretinin delilleri değil midir?
Düşün ve oku. Bu âlemdeki en büyük aşkın Yaradan’a olduğunu keşfet. Kulluk bilincimizi hayat yolculuğumuzun her anında hissetmek ve yaşayabilmek dileği ile…
Murat Kıraç
ŞİİR
COŞKU
Malazgirt’ten İstanbul’a, aynı aşkla koşarız biz.
Bayrağı göğe dikende, aynı aşkla coşarız biz.
Al kırmızı bayraklarla, yüz bin akıncı atlarla,
Selçuk’larla, Osman’larla, aynı aşkla coşarız biz.
Kılıncımız kalkan olur, sığınanlar Hak’kı bulur.
Bütün milletler mutludur, aynı aşkla coşarız biz.
Haçlılar işgal ederler, bitmese de o elemler.
Allah için bu seferler, aynı aşkla coşarız biz.
Hürriyeti biz veririz, yardımlara bizi geliriz.
Mazlumlar için ölürüz, aynı aşkla coşarız biz.
Uygurlara selam olsun, Türkistan da huzur bulsun.
Bütün insanlık kurtulsun, aynı aşkla coşarız biz.
Habibi’n yolunda gittik, adaleti tesis ettik,
Uzağa yakına yettik, aynı aşkla coşarız biz.
Gel diyorlar, gidiyoruz, hakka hizmet ediyoruz.
Allah için seviyoruz, aynı aşkla coşarız biz.
Korkmayız hiç bir kimseden, medet ummayız nesneden.
İbret alınsın tarihten, aynı aşkla coşarız biz.
Dalgalanır sancağımız, yere düşmez bayrağımız.
Vardır, birdir Allah’ımız, aynı aşkla coşarız biz.
Velilerden, erenlerden, ulemadan, âlimlerden.
Serden geçti Gök beylerden, aynı aşkla coşarız biz.
A. Gök
GÜZEL YURDUMUZ
AFYONKARAHİSAR-BAŞMAKÇI: İlçe toprakları genelde düzdür. Kuzeydoğusunda Söğüt dağları yer alır. Dazkırı Ovasının ve Acı Göl’ün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Gül yetiştiriciliği gelişmiştir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, haşhaş ve şeker pancarıdır. Tavukçuluk da ekonomik açıdan önemli gelir kaynaklarındandır. Türkiye’nin yumurta ihtiyacında Başmakçı için “yumurtanın başkenti” denilebilir. İl genelinde en fazla kanatlı hayvan varlığı olan ilçedir. Tahminen dört buçuk milyon adettir. Haftalık yumurta borsası ilçede belirlenmektedir. İlçede günlük yaklaşık 4 milyon yumurta üretimi yapılmakta ve bunun 2,5 milyonu iç piyasaya diğeri de Irak, Suriye, Katar, Kuveyt, Ürdün ve Türkmenistan’a ihraç edilmektedir.
Başmakçı, il merkezine 130 km mesafededir…