Herkese şefkat gösterirdi…

Tirmiz’de dünyâya gelen Hakîm-i Tirmizî hazretleri, büyük hadîs imâmıdır.

 

Tasavvufta da yüksekti derecesi.

 

Tevâzu sâhibiydi…

 

Kaçardı dünyâdan.

 

Herkese karşı çok şefkatliydi.

 

Hattâ hayvanlara bile…

 

Ev olarak küçük bir kulübesi vardı ki, kapısı bile yoktu bu yerin.

 

Bir perde asılıydı kapı yerinde.

 

Bir sene hac için terk etti kulübeyi.

 

O ayrılınca bir köpek, birkaç yavrusuyla mekân tuttu burayı.

 

Mübârek zât hacdan döndüğünde kulübesinin işgal edildiğini gördüyse de merhametinden ilişmedi hayvana.

 

Rahatsız etmek istemedi.

 

Onu, sıcacık yerinden oynatmadı.

 

Ancak kendisinin de sığınacak bir yeri yoktu bu kulübeden başka.

 

Köpeği kovmak da, hiç içine sinmiyordu.

 

Kalbinden;

 

“Belki kendiliğinden çıkar” dedi.

 

Ve bekledi biraz oralarda.

 

Fakat çıkmıyordu hayvan.

 

Gitti, dolaştı bir müddet.

 

Dönüp yine geldi.

 

Çıkmadığını gördü.

 

Biraz daha dolaştı.

 

Köpek yine çıkmadı.

 

Velhâsıl çıkmaya hiç niyeti yoktu hayvanın.

 

O gece tam seksen defâ gitti, geldi. Yine de köpeğe ilişmedi.

 

Nihâyet sabaha karşıydı.

 

Kendiliğinden çıktı hayvan.

 

O zaman girebildi kendi kulübesine…


Comments are closed.