Faiz, ödünç vermekte, rehinde ve alışverişte olur. Fıkıh kitaplarında faizin yetmişten fazla çeşidinin olduğu bildirilmektedir.
İslamiyet ve çalışma hayatı -9-
İslâmiyetin haram kıldığı kazanç yollarından biri de faizdir. Faiz, paradan para kazanmaktır ve faizde zarar etmek yoktur. Ticaret, mal alım ve satımıdır ve ticarette kâr ve zarar beraberdir. Allahü teâlâ ticareti helal, faizi haram kılmıştır. Bakara sûresi 188. âyetinde meâlen buyuruldu ki: (Ey mü’minler! Birbirinizin mallarını bâtıl yoldan yemeyiniz!) Bâtıl yol, fâiz, kumar, gasb, sirkat, hîle, hıyânet, yalancı şahitlik, yalan yemîn ederek aldatmaktır.
Dinimiz, faiz ile mal kazanmayı, para biriktirmeyi haram etmiştir. Faizin azı da çoğu da haramdır, günahtır. Tefecilik yapmak ise daha büyük günahtır. Bir dirhem (3,8 gram) gümüş değerinde faiz alıp yemek, zina etmekten daha büyük günahtır. Faiz, alışveriş gibi değildir. Ticarette kâr etmek helal, faiz almak veya vermek haramdır. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Karşılığında bir menfaat şart koşulan her türlü borç almak ve vermek faizdir.) Ve yine (Faiz alana da verene de lânet olsun!) buyurdu. [Müslim]
Faiz, ödünç vermekte, rehinde ve alışverişte olur. Fıkıh kitaplarında faizin yetmişten fazla çeşidinin olduğu bildirilmektedir. Bunun için alışveriş ve başka sözleşme yapacak kimselerin, hangi hâllerde faiz olduğunu iyice öğrenmesi gerekir. Bu bilgileri öğrenmek farz-ı ayndır. Bilmeyen kimse farkında olmadan faiz alıp verir, böylece büyük günaha girmiş olur. Haram olduğunu bilmediği için tövbe etmez.
Allahü teâlâ, âyet-i kerimelerde buyuruyor ki:
(Ey îman edenler! Gerçek mü’minler iseniz Allah’tan korkun. Faizden, henüz alınmamış olup da kalan kısmını bırakın, almayın. Böyle yapmazsanız Allaha ve Peygamberine karşı harbe girmiş olduğunuzu bilin. Eğer faize, tefeciliğe, tövbe ederseniz, ana mallarınız, sermâyeleriniz yine sizindir. Bu suretle ne haksızlık yapmış, ne de haksızlığa uğratılmış olmazsınız. [Bakara: 278-279]
(Faiz yiyen kimseler, kendisini şeytan çarpmış olan nasıl kalkarsa, mezarlarından öylece kalkarlar. Bu hâlde olmaları, “alışveriş aynen faiz gibidir” demeleri yüzündendir. Hâlbuki Allahü teâlâ, alışverişi helal ve faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kim kendisine, Rabbinden bir öğüt gelip faiz yemekten sakınırsa, daha önceki faiz ona bağışlanır ve bundan sonra onun işi, [yani affedilişi] Allah’a aittir. Kim de haram olan bu faizi helal diye yemeye dönerse, işte onlar cehennemliktir. O ateşte sonsuz olarak kalacaklardır.) [Bakara 275]
Sevgili Peygamberimiz de buyurdular ki:
(Hiçbir mal faizle artmaz ve hiçbir mal sadaka vermekle azalmaz.) [Müslim]
(Miraç gecesi, birtakım insanları bana gösterdiler. Onların karınları ev gibiydi. İçleri yılan dolu olup, dışarıdan görünüyorlardı. Ey Cebrail! Bunlar kimlerdir? dedim. Cebrail dedi ki: Faiz yiyenlerdir.) [İbni Mâce, Müsned]