Allahü teala bir kulunu severse…

Behrullah Efendi “rahmetullahi aleyh”, Anadolu velîlerindendir. Kabr-i şerîfi, Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Eksel köyündedir.

 

Bir gün bu zâta;

 

“Ey efendim! Allah’ın bir kimseyi sevdiğinin alâmeti nedir acabâ?” diye sordular.

 

Cevâbında;

 

“Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey nasîb eder. Birincisi; ona sevdiği bir kulunu tanıtır. İkincisi de ona hayırlı bir iş nasîb eder” dedi.

 

Ve şöyle îzah etti:

 

“Yâni o kimse Allah adamlarından birini tanır, sever ve İslâm’a hizmet eder. Daha çok severse, ona derd-ü belâ verir. Sıkıntı gönderir.”

 

● ● ●

 

Bu zât, bir sohbetinde; “Kardeşlerim! Beş şeyi yapmayan kimse, beş şeyden mahrum olur” buyurdu.

 

Ve şöyle sıraladı:

 

“Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını göremez. Uşrunu vermeyenin tarlasında bereket kalmaz. Sadaka vermeyenin vücûdunda sıhhat kalmaz. Duâ etmeyen, arzusuna kavuşamaz. Namaz vakti olunca kılmak istemeyen de son nefeste kelime-i şehâdet getiremez.”

 

● ● ●

 

Bir gün de sevdikleri; “Efendim, Allahü teâlânın en çok sevdiği ibâdet nedir?” diye sordular.

 

Cevâbında;

 

“Allahü teâlânın en sevdiği ibâdet, Müslümanların birbirini sevmesidir ki, bu haslet, îmânın da şartıdır zâten” buyurdu.

 

 

 

Abdüllatif Uyan’ın önceki yazıları…


Comments are closed.