Asrın Yesevîsi: S. Ahmed Arvâsî

“Nasıl Ahmed Yesevî Hazretleri, Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslâmlaşmasında âmil olmuş ise, Seyyid Ahmed Arvâsî de, Türk gençliğine kendi değerlerini tanıtmıştır…”

 

 

 

Merhûm Seyyid Ahmed Arvâsî hocamızın ayrılığı üzerinden 36 sene geçti ve gönüllerimizdeki hasreti çok büyüdü.

 

Şu bir vâkıadır ki, onu yakından tanıyan her kimle konuşsanız, ona karşı hayrânlığını ifâde ettiğini görürsünüz. Bunda, onun, Sevgili Peygamberimizin mübârek bir torunu olması sebebiyle, sâhib olduğu asâlet, haseb, neseb, akıl ve zekânın etkisi olduğu kadar, aynı zamanda çok okuyan, araştıran, düşünen, ilim, irfân ve edeb sâhibi ve ilmiyle amel eden bir insan olmasının da ciddî te’sîri vardır.

 

Zâten, Hazret-i Ali Efendimize izâfe edilen “İnsanın şerefi ilim ve edepledir; mâl ve neseble değildir” kelâm-ı kibârında, sâdece zenginliğin ve haseb-nesebin kâfî gelmediği, bu hasletlere sâhib olan insanların da, aynı zamanda ilim ve edeb sâhibi olmaları gerektiği vurgulanmıyor mu?

 

Merhûm Seyyid Ahmed Arvâsî Beyin vefâtından sonra, onun hakkında paneller tertiplenmiş, konferanslar verilmiş, gazete ve dergilerde birçok makâle yazılmış, radyo ve televizyon programları yapılmış ve kitaplar neşredilmiştir. [Ben de âcizâne, onun hakkında, muhtelif şehirlerde, Belediyelerin, Üniversitelerin, Vakıf ve Derneklerin, Siyâsî Partilerin, muhtelif Sivil Toplum Kuruluşlarının davetleri üzerine, 25-30 defa konferanslar verdim, panellerde konuşmalar yaptım, radyo ve televizyonlarda konuşmalar yaptım, makâleler yazdım, röportajlar verdim.]

 

Dînimize, dilimize, vatanımıza, târîhimize, kültür ve medeniyetimize, güzel ahlâkımıza, bütün ilim adamlarımıza sâhip çıkmalıyız; bunlara ağırlık ve önem vermeliyiz; bunları yeni nesillerimize, çocuklarımıza ve torunlarımıza doğru bir şekilde aktarmalıyız.

 

Merhûm Seyyid Ahmed Arvâsî Hoca, Türk-İslâm Medeniyetimizin temel taşlarından olan ve bir mekteb (ekol, yol) meydâna getiren Hoca Ahmed Yesevî hazretlerine benzetilmiştir. Nitekim yazar Hüdâvendigâr Onur’un onun hakkında yazdığı kitâp, “Asrın Yesevîsi” başlığını taşımaktadır.

 

Gazeteci-Yazar Olcay Yazıcı da şöyle demektedir:

 

“…Bence Türkiye’nin en büyük problemi ne terör, ne enflasyon, ne de AB’ye girememektir. Türkiye’nin en büyük problemi, memleketin tek meselesi, ikinci bir Seyyid Ahmed Arvâsî olmamasıdır. Nasıl [Hoca Ahmed] Yesevî Hazretleri, Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslâmlaşmasında âmil olmuş ise, Seyyid Ahmed Arvâsî Bey de, 12 Eylül öncesinin o kaos ve sis ortamında, Türk gençliğine kendi değerlerini tanıtmış ve onların yabancı tuzaklara düşmesine mâni olmuştu

 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Emekli Öğretim Görevlilerinden; Edebiyatçı, Araştırmacı-Yazar M. Halistin Kukul, onun hakkında diyor ki: “…Şayet; Avrupa’ya, Amerika’ya, Çin’e, Rusya’ya, Hindistan’a… Hangi kıt’a veya hangi devlete olursa olsun, Seyyid Ahmed Arvâsî biraz tanıtılabilse; yahut onlar, O’nu biraz olsun tanıyabilseler; hattâ, Türkiye, basit kısır çekişmelerden ve rehâvetten kurtulsa da, hakîkî mânâda ilme yönelse, inanıyorum ki, önümüzdeki birkaç asır, Necip Fâzıl ile Seyyid Ahmed Arvâsî onların hepsine yetecektir…”

 

 

 

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı’nın önceki yazıları…


Comments are closed.