Kahire’de yetişen velilerden Metbuli hazretleri, bir gün çok ibâdet eden, çok çalışan ve herkesin takdirini kazanan bir talebesine;
“Evlâdım! Çok ibâdet etmene rağmen ilerleyemiyorsun. Öyle zannediyorum ki baban senden razı değil” buyurdu.
Talebe az düşündü.
Ve hocasına dönüp;
“Evet efendim. Babam benden razı değilken vefat etti” diye arz eyledi.
Büyük zat üzüldü!
Ona merhamet etti.
Ve şefkatle bakıp;
“Gel babanı ziyaret edelim. Belki senden razı ve hoşnut olur da yüksek derecelere çıkarsın” buyurdu.
Genç çok sevinip;
“Peki efendim” dedi.
Ve beraberce gittiler.
Babasını ziyaret ettiler.
Adam kabirden çıktı.
Başındaki toprakları sağa sola saçtı.
Sonra doğruldu.
Metbuli hazretleri, ona;
“Ey Allahü teâlânın kulu! Buraya oğlun için geldik. Ona hakkını helâl et ki, kavuşamadığı manevi derecelere yükselebilsin’ buyurdu.
Adamcağız biiznillah konuştu.
Ve büyük veliye cevaben;
“Siz şahit olunuz ki, ben oğlumdan razı oldum ve hakkımı da ona helâl ettim” dedi.
Bunu ikisi de duydular.
İkisi de sevindiler…
Metbuli hazretleri;
“Pekâlâ, Cenâb-ı Hakk da senden razı olsun” buyurunca; gencin babası gözden kayboldu… Bu kabir, Hüseyniyye’deki Şerefüddin Câmii’nin yakınındadır.