“Beni hatırlayın!..”

“Beni hatırlayın!..”



Kabr-i şerîfi Harkan’da bulunan Ebül Hasan-ı Harkânî hazretlerinin birkaç talebesi bir gün bu zâtın huzûruna geldiler ve;

“Efendim, izin verirseniz uzun bir sefere çıkmak istiyoruz” dediler.

Buyurdu ki:

“Selâmetle gidin gelin.”

Sordular ki:

“Yollar emniyetli değil. Herhangi bir tehlikeyle karşılaşırsak, ne tavsiye edersiniz?”

Buyurdu ki:

“Beni hatırlayın. Allahü teâlâ sizi sıkıntıdan kurtarır.”

“Peki” deyip yola çıktılar… Az sonra eşkıyâlar kesti yollarını. Biri hâriç, hepsinin mallarını aldılar.

O bir kişiye dokunmadılar.

O, hocasını hâtırlayıp da duâ etmişti.

Oradan geri döndüler.

Ve hocalarına;

“Efendim, biz ‘Allah’ dedik, bütün malımızı kaybettik. Bu ise sizi andı, kurtuldu. Hikmeti nedir acaba?” diye sordular.

Büyük velî;

“Siz günahkâr ağızla ‘Allah’ dediniz, soyuldunuz. O, beni anıp yardım isteyince Rabbime onun için duâ ettim. Günahsız ağızla duâ ettiğim için Allahü teâlâ kabul edip onu bu belâdan kurtardı” buyurdu.

● ● ●

Bu zât bir sohbetinde “İslâmiyet’e uymak, aynen Sırat’tan geçmeye benzer” buyurdu.

Ve îzah etti:

“Burada, İslâmiyet’e uymakta titiz davranıp kılı kırk yaranlara, Sırat köprüsü geniş ve rahat olacak. İslâm’a uymakta rahat ve geniş davrananlara ise o nisbette ince, dar ve sıkıntılı olacaktır.”

Comments are closed.