“Bir gün sen de öleceksin!”

Tâbiîn’in büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerine, halîfe Ömer bin Abdülazîz hazretleri mektup yazdı.

 

Nasîhat istedi.

 

O da cevâp yazıp;

 

“Yâ Ömer! Bir gün sen de öleceksin. Zulme, haksızlığa hiç fırsat verme. Zîra senin asıl vazîfen budur”  buyurdu.

 

Ve devam edip;

 

“Kendi evlâdına nasıl davranıyorsan, milletine de öyle davran. Sen, Allah’ın emrine itâat et ki, milletin de sana itâat etsinler” dedi.

 

Ve ekledi:

 

“Ey emîr-el mü’minîn! Orada sultân olduğuna bakmazlar. Ölüm ve sonrasına iyi hazırlan ki, o gün başkalarının faydası olmaz sana.”

 

● ● ●

 

Bir gün Hasan-ı Basrî hazretlerinin yanına biri gelip;

 

“Efendim, filân kişi sizin gıybetinizi yaptı” diye haber verdi…

 

Mübârek zât sordu ona:

 

“O eve niçin gitmiştin?”

 

“Yemeğe dâvet etmişti efendim.”

 

“Ne ikrâm etti size?”

 

“Çeşitli yemekler ve türlü meşrûbât ikrâm etti.”

 

Büyük velî;

 

“Peki, bu kadar yiyecek ve içecekleri içinde sakladın da, şu bir çift sözü niçin saklayamadın?” buyurdu o kimseye.

 

Sonra dışarı çıktı.

 

Biraz “hurma” aldı.

 

Ve ona verip;

 

“Bunu, o gıybet edene götür. O, benim günâhımı alıp bana iyilik etmiş. Ben de bu ikrâmı yapıyorum karşılığında. Lütfen kabul etsin. Onun iyiliği karşısında bu çok az, kusûra bakmasın” buyurdu.


Comments are closed.