Bir kitap hayat değiştirir mi? -3-

Bir kitap hayat değiştirir mi? -3-



En yakınlarınızın kullandığı kelimelerden, cümlelerden dolayı bazen içiniz yanar. “Ah böyle konuşmasaydı?” “Ah dinine imanına zarar verecek hâl ve davranışlardan uzak dursaydı” dersiniz… Bir şeyler yapmak istersiniz, hazır değildir, fitne çıkmaması için susarsınız yapamazsınız…

Onların da sizin bu okuduklarınızın öğrenmesini, kendini kurtarmasını, dinini bilen iyi bir mümin olmasını istersiniz. Hazreti Ebu Bekir (radıyallahu anh) Efendimizin, Müslüman olduktan sonra “Ya Resûlullah 6 arkadaşım daha var. Onları da getireyim. Onlar da Müslüman olsunlar” dediği gibi siz de arkadaşlarınızın, ailenizin sevdiklerinizin bu sizin öğrendiklerinizi bilmesini istersiniz. İslamiyet’e uygun yaşamasını istersiniz. Ama hepsi bir nasip meselesidir…

Allahü teâlâ ancak seçtiği kullara doğru itikadı ve imanı verirmiş.

Evlenmek istersiniz, düğününüzü İslamiyet’e de uygun yapmak istersiniz. “Bu zamanda çalgısız çengisiz eğlencesiz düğün mü olur?” derler. Çevrenizden tepkiler gelir. “İnsan hayatında bir defa evleniyor bu da nereden çıktı?” derler. Hemen her seferinde “bu zamanda” diye bir söz vardır… Oysa dinimiz tekdir, birdir ve ibadet ve tâat 1400 yıldır nasıl gelmişse öyle devam edecektir. Zamana mekâna şartlara göre değişmez. Bunu bile bilmeyecek kadar İslamiyet’ten haberi olmayan müminlerimiz var maalesef… Kısaca siz İslamiyet’e tam uymak istediğiniz takdirde size zorluk çıkarmak isteyen insanlar olacaktır.

Ama gönlünüzde hep bir huzur vardır. İslamiyet’e uymanın, Allahü teâlânın ve Resulünün yolundan gitme huzuru… Kalabalıkların içinde helal haram bilmeyen, dünya telaşından başını kaldıramayan ibadetten tâattan habersiz birçok insan var çevremizde.

Bizler bu insanlara ulaşmalıyız. Bu güzel kitapları, içinden feyiz akan tesir eden bu kitapları daha çok kişiye ulaştırmalıyız. Bir kitaptan ne olur ki?

Bir kitap bir hayat değiştirir… Bir kitapla bir insan sonsuz saadete kavuşur… Bu güzel kitapları yazan, yayan, emeği geçen, eli dokunan kim varsa Allahü teâlâ hepsinden razı olsun…  Bizlere de bu kitaplara uymak nasip eylesin…

           Tuna Aytan

 

 

ŞİİR/USTA’DAN

 

    GÜLÜMSE

 

Doğarken gülümse

Acıyı tatmamış yüreğinle

Bir siyah bir beyaz

Gök ırgalansın…

 

Büyürken gülümse

Çağlayanlar gibi

Bir erguvan renginde bir yeşil

Ufuklar çalkalansın…

 

Severken gülümse

Rıza diye, tiryak diye

Bir pembe bir sarı

Sevgin yarınlara dal-budak salsın…

 

Daha çok gülümse pîrliğinde

Süzülmüş oğul balı renginde

Bengi-su tadında

Taşlar topraklar sevdalansın…

 

Hep ileriye bak gülümse

Her zaman sevgiliyle birlikte ol

Vuslat renginde

Taş-toprak hülyalara dalsın…

 

Ölürken gülümse

Tazele aşkını son nefesinde

Birazcık gözyaşı bulunsun sesinde

Gökyüzü hep ıslak mavi kalsın…

 

                  Bahaeddin Karakoç

 

 

SAĞLIK OLSUN

“Çhi” dediğimiz hayat enerjisine dikkat

Akupunktur tedavisinde “dalak çhi’si”, “akciğer çhi’si” , “böbrek çhi’si” gibi ‘çiy’den söz ederiz.

Çhi veya çiy dediğimiz olgu vücutta enerji akışını sağlar. Buna kimisi “Allah’ın nuru” der, kimisi “biyoenerji” der, kimisi can der… Mistik düşüncelere göre değişik isimleri vardır…

Şimdi yaşadığımız dünyayı bu enerji gerçeği üzerinden değerlendirdiğimizde biz havadan nefes aldığımız zaman sadece oksijen almıyoruz. Nefes alırken havadan bir de enerji var, “çhi” var onu alıyoruz. Bu alınan oksijen ile akciğer çhi’sini yükseltiyoruz… Ne kadar temiz oksijen olursa çhi’si o kadar kalite kazanıyor… Yine gıdalarımızı alırken yemek yerken sadece protein karbonhidrat vitamin vb. almıyoruz. Onlarla birlikte vücudumuza o gıdaların çhi’sini de alıyoruz… Dolayısıyla “beslenmemiz organik olsun” derken “canlı gıda” derken işte o gıdanın içindeki ruhun da, çhi’in de vücudumuza girmesi gerektiğine dikkat çekiyoruz. Dr. İsmail Maraş

Comments are closed.