İbrahim Gülşeni hazretleri anlatır:
Seyyid Yahya Şirvani hazretleri, talebeleriyle birlikte Bakü’den Şirvan’a gidiyordu.
Bir yere gelmişlerdi ki, orada bir kimse geldi ve Seyyid Yahya hazretlerinin arabasının atlarını almak istedi.
İnsanlar bunu gördüler.
Talebeler de gördüler.
Ve “olmaz!” dediler.
Mâni olmaya çalıştılar.
Ama o, hiç aldırış etmeyip atları arabadan çözmeye başladı.
Talebelerinden biri, Seyyid Yahya hazretlerine hitaben;
“Efendim, siz niye hiç seslenmiyorsunuz?” dedi.
Ve arabanın bir ağacını alıp, o adamı dövmeye başladı!
Hocası bu hâli gördü.
Mâni olmak isteyip;
“Bırak onu!” dedi.
Ancak o talebe aldırış etmeyip, o kimseyi dövmeye devam etti.
Neticede o kişi sordu:
“Sizin reisiniz kim?”
Onlar bu zâtı gösterip;
“Seyyid Yahya hazretleridir” dediler.
Adam bu velîye baktı.
Onun yanına koştu.
Ve ellerini öpüp; “Pişmanım efendim, lütfen affedin” deyip özür diledi.
Seyyid hazretleri;
“Affettim” buyurdu.
Ve ona dualar etti…
O kimse sevindi ve huzur içinde oradan ayrıldı. Seyyid Yahya Şirvani hazretleri, o talebeye;
“Otuz yıldır yanımıza gelip gidersin, lâkin kıl ucu kadar istifade etmemişsin” buyurup onu azarladı!..