Bu kız ne yapmak istiyor?

Bu kız ne yapmak istiyor?



 “Her karşılaştığımızda gözlerini gözlerimle buluşturuyor âdeta beni hipnoz ediyordu!..”

 

Bir müddet âdeta gözlerimin içine baktıktan sonra hiç de alttan almadan cevap verdi:

-Yemezler dostum yemezler! Bırak bu hanım ağa laflarını. Bırak edebiyat paralamayı! Niye inkâr ediyorsun bal gibi de sen bizleri kendine yakıştıramıyorsun. Ne de olsa senin entel şair dostların var onlarla takılıyorsun değil mi?

Ona ne diller döktümse de inandıramadım. O da kendisine göre haklıydı ve benim beynimin içini okuduğunu söylüyordu. Daha sonraki günler de onunla hep karşılaştık. İş çıkışlarında antrenman dönüşlerinde bir bahaneyle yanıma yaklaşıyor benimle sohbet etmek istiyordu…

Sırf onun kalbini kırmak incitmek istemediğimden onun o argo karışık konuşmalarına katlanmak zorunda kalıyordum. Her karşılaştığımızda gözlerini gözlerimle buluşturuyor âdeta beni hipnotize etmeye çalışıyor gibiydi:

“Bu kız ne yapmaya çalışıyor? Neden her karşılaştığımızda gözleriyle beni süzüyor, bende ne arıyor” diyordum. Ama ne yalan söyleyeyim ben de onun bakışlarına gözlerime değen gözlerine karşı koyamıyordum. Dahası karşı koymak için fazlaca bir şey de yapmıyordum.

İri ela gözleri ile Bircan sanki bana dünyanın en güzel gözlü kızı gelmeye başlamıştı. O kadar ki onun o iri gözlerinde kaybolup gidiyordum.

Haydi itiraf ediyorum… Tüm direnmelerime, karşı koymalarıma rağmen ben o gözlere, mahallenin “deli” dedikleri Bircan’a âşık olmuştum. Benimle arkadaşlık etmeye başladıktan sonra o da, ağzından argo konuşmaları ve çevrenin eleştirdiği yılışık hareketlerini bırakmaya başlamıştı.

Salaş erkekler gibi giyinmekten vazgeçmiş her geçen gün daha hanım hanımcık birisi olup çıkmıştı.

Onu daha yakından tanımaya başladıkça anlamıştım ki o kötü birisi değildi. O, çölde susuz kalmış ve hiç kimsenin su vermediği kurumaya yüz tutmuş bir çiçekti. Ben kimsenin su vermediği bu çiçeği sevgim saygım ile yeşertecek ve onu dünyanın en narin en güzel mutlu kadını yapacaktım…

Buraya kadar tamamdı ama o kahrolası geçmişi yok mu, işte o hep peşimizdeydi. Bizi bir gölge gibi takip ediyordu. Onunla sevgi saygı ve hoşgörüye dayalı bir arkadaşlığımız oldu. Bir yıl içerisinde bir kez olsun birbirimizi kırmadık incitmedik.

Derken aileme Bircan ile evlenme fikrimi açtım…  DEVAMI YARIN

Comments are closed.