Cahilizim cahilizm -2-

Cahilizim cahilizm -2-




Âlemlerin Efendisi Sevgili Peygamberimizin gerek peygamberlik vazifesinin gereği olarak ilahi vahyi beyan ederken ve gerekse risaletin dışındaki alanlarda iletişim kurarken kendi dönemindeki Arapçanın kullanım alanı çerçevesinde kendine ait bir üslup kullanmıştır. Onun bu üslubunun yansıması olan konuştuğu hadislere belagat ilmi penceresinden bakıldığında, kendine özgü anlatım özelliklerini bünyesinde barındıran ve edebî güzelliklerin birçok çeşidinin insicam içerisinde şekillendiği yüksek bir edebî şahsiyet görülmektedir.

Sanat yapma gayesi gütmeden oluşturulan bu üslubun en önemli sacayaklarından birisini de mecaz kullanımı oluşturmaktadır. Ayrıca hadis-i şerifler, Kur’ân-ı kerim gibi varlık açısından fizik ve metafizik olarak tasnif edilebilecek iki alanla ilgili mesajlar da içermektedir. Tabiatı itibarıyla hadislerde, fizik alanda yaşayan muhataba özellikle metafizik içerikli hakikatleri daha etkili ve anlaşılır bir şekilde ifade etmek için zaman zaman teşbih ve mecaz gibi manayı genişletecek bir üslup kullanılmıştır. Öte yandan vahyin ilk muhatabı olan Sevgili Peygamberimiz ilk olarak bu mesajı insanlara açıklamakla tebliğ etmekle de emir olunmuştur.

Bu nedenle Sevgili Peygamberimiz, bu görevi yerine getirirken manayı daha etkili bir şekilde ifade etmek gayesi ile beyanın çeşitli vasıtalarını kullanmıştır. Bu kullanım Hazreti Peygamberin üslubunda teşbih, mecaz, kinaye gibi ifade güzellikleri ile beliğ bir ifade manzumesi oluşturmuştur. Hadis-i şerifler incelendiğinde ortaya çıkmaktadır ki beyan ilminin her alanında Sevgili Peygamberimizin yüksek belagatinin kendine has kokusu hissedilmektedir. Özellikle istiare ve mecazın hemen hemen her dalında çok güzel örnekler sunan Sevgili Peygamberimiz, filolojik açıdan incelenmesi gereken yüksek bir edebî kişilik ortaya koymaktadır.

        Erdi Han-Sosyolog/Yazar

 

 

ŞİİR

 

               Diyet

 

Nasıl anlatayım hâlimi size

Un eleyip elek asmış gibiyim

Yaz ayından geçtim razıydım güze

Baharda kar boran basmış gibiyim

 

Öğüttü beni şu feleğin çarkı

Olmadı ömrümün azaptan farkı

El âlem söylerken neşeli şarkı

Ben ölü evinde susmuş gibiyim

 

İnsanoğlu bitki misali var da

Hepsi kök salıyor farklı bir yerde

Bense çiçek açtım kızgın çöllerde

Üstüme sam yeli esmiş gibiyim

 

Nice güzellere gönlümü yaktım

Kimine karaydım kimine aktım

Her sonda gözyaşı olup da aktım

Artık kendime de küsmüş gibiyim

 

Duygularım hastı değildi suret

Hepsine içtendi kalbimde niyet

Yüreğime bir bir ödetti diyet

Hayat pınarımı kısmış gibiyim

 

Ağzım hasret kalmış bir sağlam dişe

Başımda saç yok ki ona ak düşe

Yaşım kırk beş ama bakın şu işe

Sanki seksenine basmış gibiyim

 

İşte böyle dostlar gönlümün hâli

Yine de sevdaya doymuyor deli

Yıktı her şeyimi sevdanın seli

Hayatla bağımı kesmiş gibiyim

 

               Osman Ercan

 

 

 

SAĞLIK OLSUN

 

İltihabi bağırsak hastalığı nedir?: Bu rahatsızlığa Ülseratif kolit de denilir. Kalın bağırsağın müzmin bir şekilde iltihabı söz konusudur. İltihabi bağırsak hastalıkları sindirim sistemi kanalının kronik iltihabı ile karakterizedir ve en sık iki nedeni Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolittir. Bu iki hastalık birbirine benzediği için iltihabi barsak hastalığı adı altında toplanmıştır. Hastalığın görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişse de genelde doğal beslenmeden, doğal ortamdan uzaklaşan stresli bir hayata mahkûm olan İstanbul gibi dev metropollerde daha yoğun olarak görülür. En sık 20-40 yaşlarında başlar ama 55-65 yaşlarında da ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda, sebebi belirlenemeyen alerjik reaksiyonlar sonucu bağırsak florasında düzensizlikler olmaktadır. Dolayısıyla alınan besinler sindirim sırasında hastalarda bazen kanamaya veya sürekli ishale sebep olmaktadır.

Comments are closed.