Çanakkale geçilmedi!..

Çanakkale geçilmedi!..




Sâdece Birinci Dünya Savaşı’nın değil, dünya tarihinin en şanlı müdafaalarından olan, Çanakkale Zaferi bir savaş değil savaşlar toplamıdır. Osmanlı ordusundan savaş içi ve dışı 251.309 kişi, İtilaf Devletlerinden de 47.000’i Fransız olmak üzere, toplam 252.000 kişi zayiat verilmiştir. Osmanlı Devleti’nin verdiği şehitler içinde en manidar olanı ise Abdülhamid Han’ın açtığı okullarda yetişen yedek subayların bulunmasıdır. Böylece bu savaşta devlet, yetişmiş insanının büyük kısmını kaybetmiştir.

Ocak 1915’de Londra’da toplanan İtilaf Devletleri harp meclisinin kararı üzerine hazırlanan dört kademeli bir taarruz plânı, 19 Şubat 1915 Cuma günü tatbike konulmuştur. Hazırlanan plânı, harp meclisi üyelerinin hepsi müspet yani olumlu karşılamıştır. Ayrıca Doğu Akdeniz donanmasının güçlendirilmesi ve bunun için hiçbir maddî külfetten (harcamadan) kaçınılmaması da kararlaştırılmıştır. Fransız Tuğamirali Guepratte kumandasında da 4 zırhlı, 3 hafif kruvazör, 16 muhrip, 7 denizaltı, 12 mayın tarama gemisi, 2 adet ana uçak gemisi ve nakliye gemileri ile şileplerden kurulu büyük bir donanma verilmiştir.

Değişik tarihlerde yapılan taarruzlardan sonra 18 Mart 1915’te İngiliz ve Fransız gemileri tarafından büyük bir hücum daha yapılmıştır. 16 harp gemisi 18 Mart sabahı Boğaz’a girip tabyalara karşı şiddetli ateş açmıştır…

Çanakkale ateşler içinde kalmış, tabyalar ile telefon bağlantısı kesilmiş, topların bir kısmı tahrip edilmiş, bazıları toprağa gömülmüştür. Tam bu sırada Fransız gemileri nöbet değiştirmek üzere manevra yaparlarken, Bouvet zırhlısı, bir torpile çarparak batmıştır. Yerlerini almaya gelen İngiliz gemilerinden Irresistible de çok geçmeden sulara gömülmüştür. Onun yardımına koşan Ocean da aynı akıbete uğramıştır. Inglexible zırhlısı da ağır şekilde yara almıştır. Bundan başka, Suftren ve Gaulois zırhlıları da top mermisi isabeti ile büyük hasara uğramışlardır…

Bunun üzerine düşman donanması geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bundan sonra Boğaz bir daha denizden zorlanmayıp kara savaşlarına karar verilmiştir…

           Serhat Bilge

 

 

 

ŞİİR…

 

Ustalardan…

 

 

       BİR YOLCUYA

 

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın

Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

 

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda

Gördüğün bir tümsek, Anadolu’nda,

İstiklâl uğrunda, namus yolunda

Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

 

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,

Son vatan parçası geçerken ele,

Mehmed’in düşmanı boğduğu sele

Mübarek kanını kattığı yerdir.

 

Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin

Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin

Bir harbin sonunda bütün milletin

Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

 

          Necmettin Halil Onan

 

 

 

UNUTULMAZ KAHRAMANLAR

 

SEYİT ONBAŞI:  Seyit Onbaşı Çanakkale Savaşı’nda gösterdiği kahramanlığıyla tarihe geçmiştir.

Seyit Onbaşı 1889’da Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı Çamlık köyünde doğmuştur. Çiftçi bir ailenin oğlu olan Seyit, çocukluğundan beri gürbüz yapısı ve pehlivan görüntüsü ile dikkat çekmiş ve bu görüntüsünden dolayı ona “Koca” lakabı takılmıştır…

Koca Seyit 1909 yılında askere alınmış ve üç yıllık askerken 1912’de Balkan Savaşları başlamış ve birliği ile birlikte bu savaşa katılmıştır. Balkan savaşlarından sonra terhis edilmemiş Çanakkale cephesine görevlendirilmiştir. Seyit Onbaşı, Çanakkale cephesinde Rumeli yakasındaki Mecidiye tabyasında topçu eri olarak görevlendirilmiştir. Mecidiye tabyası 18 Mart 1915’te İngilizlerin Ocean zırhlısı tarafından ateş altına alınmıştır. Balıkesirli Koca Seyit düşman gemilerinin karaya iyice yaklaştığını, bataryadaki topların ise zarar gördüğünü fark etmiştir. Toplardan biri sağlamdır, ancak onu da mermi ağzına götüren vinç arızalanmıştır. Koca Seyit 215 okkalık (yaklaşık 275 kg) mermiyi tek başına sırtlanıp namluya sürmüştür. İşte bu mermi Ocean zırhlısının dümenine isabet etmiştir.

[Bkz. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1226214 ]

Comments are closed.