Ebû Abdullah Goncâr

Ebû Abdullah Goncâr rahmetullahi aleyh, Buhârâ’da yetişen âlimlerdendir. 337 (m. 948) senesinde doğdu. 412 (m. 1021)’de vefât etti. Hadîs ve târih ilimlerinde mütehassıs idi. “Buhârâ Târihi” ismindeki kitabın sahibidir. Dört Halîfe’nin faziletlerini anlatan kıymetli bir eseri daha vardır. Bu eserinde şöyle anlatır:

Bir gün hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anhümâ” mescidde oturuyorlardı. Bir kimse mescide girip, Server-i kâinât hazretleri ile, hazret-i Ebû Bekr’e selâm verdi. Sonra hazret-i Alî’yi görünce, gâyet mahzûn olup, yüzü sarardı. Hazret-i Ebû Bekr, o kimsenin bu hâline bakıp, taaccüb eyledi. Namâz kıldıktan sonra, hazret-i Alî’ye suâl eyledi ki: Yâ Alî, bu kimse mescide girip, seni görünce, gâyet elem çekip, mahzûn oldu. Benzi sarardı gitti, hikmeti nedir?.. Hazret-i Alî dedi ki: Bu kimse bana yirmibin dirhem borçludur. Onun için elem çekti… Hazret-i Ebû Bekr o kimseyi çağırıp, dedi ki: Hazret-i Alî’ye borcun olan yirmibin dirhemi niçin vermezsin? O da; Yâ Sıddîk! Allah hakkı için kudretim yoktur ki vereyim. Yoksa bir gün tehîr etmezdim, dedi. Hazret-i Ebû Bekr, Kur’ân-ı azîme riâyetinden ve kemâl derecede cömertliğinden o kimseye dedi ki: Eğer sûre-i Fâtihayı yarısına kadar okuyup, sevâbını bana bağışlar isen, borcunu ben öderim. O kimse de kabûl edip, güzel ses ile Fâtihayı yarısına kadar okudu. Yine hazret-i Ebû Bekr buyurdu ki: Eğer tamâmını okursan, yirmibin dirhem dahâ vereyim. O kimse Fâtiha sûresinin tamâmını okuyup, hazret-i Ebû Bekr de kırkbin dirhemi verdi…
İşte Kur’ân-ı azîme ve Furkân-ı kerîme o server ve bütün Eshâb-ı kirâm “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” böyle tazîm ve tekrîm ederlerdi…
Ebû Hüreyre’den “radıyallahü teâlâ anh” naklolunmuştur. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki: “Bir kimse eşyâdan bir çift şeyi sadaka etse, fîsebîlillah Cennet kapılarından davet olunur. Cennet için kapılar vardır. Her kim ki namâz ehlindendir, namâz kapısından davet olunur. Her kim ki cihâd ehlindendir, cihâd kapısından davet olunur. Her kimse ki sadaka ehlindendir, sadaka kapısından davet olunur. Her kimse ki oruç ehlindendir, reyyân kapısından davet olunur.”
Hazret-i Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” buyurdular ki: Yâ Resûlallah! Bu kapıların her birinden çağrılanlara bir müşkilât yoktur. Lâkin, bu kapıların hepsinden çağrılan kimse var mıdır?” Resûl-i Ekrem efendimiz buyurdular ki: “Evet ümîd ederim ki, sen o kimselerden olursun.”

Comments are closed.