İyilerin düşmanı çoktur ya. İbrâhim bin Usayfir hazretlerinin de sevmeyenleri vardı. Hele biri vardı ki, çok üzüyordu bu büyük velîyi.
O ise hiç karşılık vermiyor, sabrediyordu devamlı. Ama haddi aştı adam.
Hakaretlerini gittikçe arttırdı. Bu defa kalbi incindi mübareğin.
Gadaba gelip;
– Eden bulur! buyurdu.
Gerçekten de buldu.
Zira o bedbaht o esnada bir yolda yürürken birden düştü.
Ve kalkamadı bir daha.
Efraftan koşup geldilerse de bir şey yapamadılar. Zîrâ nabzı atmıyordu.
Ölmüştü.
***
Bir gün de, sakaları gördü ve onlara medresenin etrafındaki hendekleri gösterip;
– Bütün sularınızı buralara dökün! buyurdu.
Öyle yaptılar. Ama hikmetini bir türlü anlayamadılar.
Vaktâ ki gece yarısı oldu.
O saatte âniden bir yangın
çıktı yakın çevrede.
Alevler hızla etrafa yayılıyordu.
Ancak medresenin etrafındaki su dolu hendekleri geçemeyince büyük bir felâket önlenmiş oldu.
Medrese yanmaktan kurtuldu.
***
Bir gün de süt ikram ettiler bu zata. Kabul edip aldı, ama içmedi.
Hızla yere çarptı kâseyi.
İkram eden çok üzüldüyse de, kap kırılıp içinden ölü bir yılan’ın çıktığını görünce anladı meseleyi.
Mübarek ona dönüp;
– Hak teâlâ bizi korudu, buyurdu.