“Fransızca Sarı Gelin CD’si”

“Fransızca Sarı Gelin CD’si”



“Devlet diplomatik tedbirlerini aldığı gibi gurbetçimize dilini de dinini de tarihini de öğretmelidir”
 

Başkonsolosumuz gerek çocukluğunu yaşadığı coğrafyanın kültürel birikimiyle, gerek görev yaptığı Lübnan, Pakistan, Japonya gibi ülkelerdeki bilgi birikim ve deneyimleriyle Ermeni Diasporasının faaliyetleri ve Ermeni meselesi hakkında hayli bilgiye sahip idi.

Ermenilerin Fransa’da neden etkili olduklarıyla ilgili konuşmasında şunları söylemişti:

 “Ermeniler Fransa’ya 1. Dünya Savaşı sonrasında gelmeye başlamışlardır. Diğer bir söylem ile bizlerden bir iki kuşak önce gelmiş yerleşmişlerdir. Haliyle Fransız halkı ve Fransız kamuoyu ve nihayetinde Fransız siyaseti, konudan Ermenilerin kendilerine anlattıkları ve bilgilendirdikleri şekliyle haberdar olmuşlardır. Hâliyle yanlış bilgilendirilmişlerdir.

Bizim vatandaşlarımız da burada bir iki kuşak sonra da olsa artık ikinci ve üçüncü kuşak olarak toplum içinde kendilerine saygın yer bulmaya başlamışlardır.

Türk kökenli Fransız vatandaşlarımızdan doktor, avukat, mühendis; siyasetçi milletvekili, belediye meclis üyesi vb. gibi etkili isimler çıkmaya başlamıştır. Bunlar Fransız kamuoyu ve siyasetine karıştıkça bu konudaki bizim doğru bilgilerimizi de aynı kamuoyuyla paylaşmaya başlamışlardır. Böylece bu tek taraflı bilgi edinimi sorgulanmaya başlayacaktır. Fransız dostlarımız gerçekleri bizim insanımızdan da öğrendikçe anlayacak ve ön yargılardan kurtulacaklardır.”

Hatırıma Sarı Gelin ismiyle hazırlanıp dağıtılan bir CD geldi. Bu CD’yi dönemin büyükelçiliği hazırlatmıştı. Time Dergisi’ne hazırlattırılmıştı. Âdeta milyon dolarlar harcanmıştı. Fakat bu CD’den burada yaşayan Türklerin haberi bile olmamıştı. Çünkü CD Fransızca idi. Fransızların ise umurunda değildi. Dolayısıyla o çalışma boşa gitmişti.

Ama artık Türkiye sahipsiz değil. Artık gurbetçi vatandaşlarımız devletini yanında görüyor. Başkonsoloslarımız bizim bütün etkinliklerimizin şeref misafirleri oluyor.

Bugün Avrupa’da ve Almanya’da alınan kararların gerisinde o dönemin halktan kopuk diplomatlarının vebali az değildir. Bu vesileyle bir kere daha hatırlatmalıyım ki devlet diplomatik tedbirleri almakla birlikte, Avrupa’ya giden vekillerimizle akademisyenlerimizle, Yunus Emre Kültür Enstitülerimizle vb. Avrupalıya 1915 olaylarını biz Türklerin perspektifinden anlatmalıdır. Hem de devletimiz gurbetteki vatandaşlarımıza tarihimizi öğretmelidir.

Zekeriya Şahin – Fransa 

Comments are closed.