İman, dil ile söylemek ve kalb ile inanmaktır!

İnanmakla ve söylemekle îman hâsıl oluyor, ibâdet etmekle kemâle gelip cilâlanıyor. 

 

 

 

Mehmed Şühûdî Efendi Osmanlı velîlerindendir. Şimdi Bulgaristan’da olan Hasköy’de doğdu. 1612 (H.1021) senesinde Babaeski’de vefât etti. Babaeski kasabasında Ali Paşa Câmii’nde imâm-hatiplik yaptı. Tasavvufta Şeyh Yâkûb Efendinin sohbetinde kemâle erdi. Bir vaazında şöyle buyurdu:

 

İmam-ı Gazali hazretleri “Eyyühel-veled” kitabında şöyle anlatıyor: Allahü teâlânın emrettiği, beğendiği iyi şeyleri yaparak onun merhametini kazanmaz isen, rahmetine kavuşamazsın. Bir âyet-i kerimede meâlen, (İnsan yalnız çalışmakla ve ibâdet yapmakla saadete kavuşur) buyuruldu. Bu âyet-i kerime, sonra başka âyet ile değiştirildi, diyen olursa; böyle söyleyen değişsin, yıkılsın. Eğer bu âyet değiştirildi dersen, diğer âyetlere ne diyeceksin? Bir âyet-i kerimede meâlen, (Allahın rahmetine kavuşmak isteyenler, emirlerini yapsınlar) buyuruldu. Bir âyet-i kerimede meâlen, (Dünyada yapılanların karşılıklarını göreceklerdir) ve bir âyet-i kerimede meâlen, (İman edip, ibâdet yapanlar ve haramlardan kaçanlar, elbette Cennetlere girecek, nîmetlere kavuşacaklardır) ve bir âyet-i kerimede meâlen, (Cennet yalnız îman edip, ibâdet edenler içindir) ve bir âyet-i kerimede meâlen, (Allahü teâlâya ve Onun Peygamberlerine itaat edenler, âhırette Peygamberlere ve sıddîklara ve şehitlere ve sâlihlere verilen nîmetlere ortak olacaklardır) buyuruldu. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifte, (Müslümanlık beş şey üzerine kurulmuştur: Birincisi, Allahü teâlâya ve Muhammed aleyhisselâmın Onun Peygamberi olduğuna inanmak, ikincisi her gün beş vakit namaz kılmak, üçüncüsü, senede bir kere malının kırkta birini Müslüman olan fakirlere zekât vermek, dördüncüsü, Ramazan-ı şerif ayında her gün oruç tutmak, beşincisi, Mekke-i mükerremeye giderek, ömründe bir kere haccetmek) ve bir hadis-i şerifte de, (İman, altı şeye kalb ile inanmak ve inandığını dili ile söylemek ve Allahü teâlânın emirlerini beğenmektir) buyurdu.

 

İnanmakla ve söylemekle îman hâsıl oluyor, ibâdet etmekle kemâle gelip cilâlanıyor. Ehl-i sünnetin reîsi, dîn-i islâmın en büyük âlimi İmam-ı a’zam Ebû Hanîfe vasiyetnâmesinde buyuruyor ki: (İman, dil ile söylemek ve kalb ile inanmaktır.) 

 

Amelin lâzım olduğunu gösteren daha sayabildiğin kadar vesikalar vardır. Eğer bu sözümden, (Şu hâlde insanlar amelleri için Cennete girecek, Allahü teâlânın rahmetiyle, ihsâniyle girmeyecekmiş) dersen, sözlerimi anlamamış olursun!


Comments are closed.