“İnsanların en mesudu kimdir?”

“İnsanların en mesudu kimdir?”



Bir gün, Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) “Ey Allahın Resûlü! Kıyâmet gününde senin şefaatin sebebiyle, insanların en mesut olanı kimdir?” diye sorar…

 
 

Kemâleddîn ibn-i Vaddâh hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinden olup hadîs ilminde de büyük bir âlim idi. 571 (m. 1175)’de Bağdad’da doğdu. 672 (m. 1273)’de aynı yerde vefât etti. Kitaplarında naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Birgün; “Yâ Resûlallah! Bana nasîhat eyle” dedim. Bunun üzerine Resûl-i ekrem efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Gücün yettiği kadar takvâya sarıl. Her taşın ve ağacın yanında Allahü teâlâyı an. Gizli olarak yaptığın kötülük için gizli, açıktan yaptığın kötülük için açıktan tövbe et.”

Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerite, Resûlullah efendimiz; “Meyyit mezara konup, mezar başındakiler dağılırken, onların ayak seslerini işitir” buyurmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte; “Ölü kabre konulunca, yanına iki melek gelir. Onu tutarlar. ‘Rabbin kimdir?’ diye suâl ederler. Ölü; ‘Rabbim Allahü teâlâdır’ der. ‘Size gönderilen o zât kimdir?’ diye suâl ederler. Ölü; ‘O, Allahü teâlânın Resûlüdür’ der. ‘Bunu nereden biliyorsun?’ derler. Ölü; ‘Allahü teâlânın kitabı Kur’ân-ı kerîmde okudum. O’na îmân ettim ve O’nu tasdik ettim’ der.”

Yine Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûl-i ekrem efendimiz buyurdu ki: “Dilde hafif, fakat mizanda, ağır ve Rahmâna sevgili iki kelime vardır. (Bunlar) ‘Sübhânallahi ve bihamdihî, Sübhânallahilazîm’dir.”

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Kimde şu üç şey bulunursa îmânın tadını almış olur: Allahü teâlâ ve Resûlünü başkalarından daha çok sevmek, Müslüman kardeşini Allahü teâlâ için sevmek, Allahü teâlânın kendisini Cehenneme atmasını istemediği gibi, îmândan sonra küfre dönmekten hoşlanmamak!”

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) “Ey Allahın Resûlü! Kıyâmet gününde senin şefaatin sebebiyle, insanların en mesut olanı kimdir?” diye sordu. Resûlullah efendimiz; “Ey Ebû Hüreyre, senin bu sözündeki iştiyâkını, ona olan arzunun çokluğunu görünce, böyle bir sözü senden evvel kimsenin sormayacağını bilmiştim” deyip, “Kalbinden ihlâsla ‘La ilahe illallah (Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur)’ diyen kimse” buyurdu.

Comments are closed.