Ebû Abdullah el Basrî “rahmetullahi aleyh”, Basra’da yetişen Evliyâdandır. Kabr-i şerîfi Basra’dadır.
Sevdiklerinden bir kimse vardı ki, çocuğu olmuyordu.
Bu kişi bir gün bu zâta gelip arz etti:
“Efendim bir mâruzatım var.”
“Buyur evlâdım, söyle.”
“Otuz yıllık evliyiz hocam. Ancak hiç çocuğumuz olmadı. Ama hanım da, ben de, hayırlısıyla bir çocuğumuzun olmasını çok arzu ediyoruz. Duâ buyursanız da, Allahü teâlâ bize bir çocuk ihsân etse.”
Buyurdu ki:
“Çocuk istiyorsanız, tövbe istiğfâr edin!”
Adam şaşırdı!
“Tövbe mi edelim?”
“Evet evlâdım.”
“Anlamadım hocam. Niye tövbe edelim ki?”
Mübârek gülümsedi:
“Siz çocuk istemiyor musunuz?”
“Evet, çok istiyoruz.”
“Öyleyse istiğfârı çok okuyun. Çünkü istiğfâr, her kapıyı açar. Çocuğunuz olunca, ismini Mehmet koyun. İnşallah sâlihlerden olur.”
Adam anladı nihâyet.
“Başüstüne” dedi.
Böylece erkek çocukları olacağını da öğrenmişti.
Elini öpüp ayrıldı huzurdan.
Çok geçmeden bir erkek çocukları oldu.
Adını Mehmet koydular…