“Allah korkusunun alâmeti, diğer bütün korkulardan kişiyi emin kılmasıdır.”
Kırımlı Selim Efendi Kadiri tarikatı şeyhlerindendir. İstanbul’da tahsilini tamamladıktan sonra kadılık mesleğine girdi. Bosna kadı vekilliğinde iken mesleğini terk edip evvelâ Şeyh Muhammed Efendi, sonra Kadiri şeyhlerinden Kesriyeli Şeyh Hüseyin Efendinin sohbetlerine devam edip tasavvufta yükselerek icazet aldı. 1170 (m. 1756)’da Rumeli’de Köprülü’de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Büyüklerden birine; “Dünyâ neye benzer?” dediler. “Dünyâ, benzeri olmaktan daha aşağıdır” buyurdu.
“Fesadın altı sebebi vardır: 1) Âhiret işindeki niyetin zayıflığı, 2) Bedenin şeytana esir olması, 3) Ecelin yakın olmasına rağmen uzun emelin gâlip gelmesi, 4) Kulun rızâsını Allahü teâlânın rızâsından önde tutmak, 5) Hevâ ve hevese uyup sünneti terk etmek, 6) Önce geçenlerin iyiliklerini söylemeyip kusurlarını araştırmak.”
“Benî İsrâilde yedi yüz sene Allahü teâlâya ibâdet eden bir âbid dâimâ: ‘Yâ Rabbî! Senin rızânı isterim!’ diyordu. O sırada peygamber olan Danyal aleyhisselâma vahy geldi ki; (O âbide söyle, eğer göktekilerin ve yerdekilerin ibâdetini yapsa, yeri Cehennem’dir!) Danyal aleyhisselâm bunu o âbide bildirdi. Bunu duyunca sevindi ve; ‘Ey Rabbimin hükmü! Ne hoşsun! O’nun kazâsı hoş geldin!’ dedi. Sonra da; ‘Ey Allah’ın peygamberi! Yedi yüz yıl Hakk’ın rızâsını istedim. O’nun mülkünde kendimi sivrisinekten aşağı kabûl ettim. Şimdi, Cehennem’in odunu olmaya lâyık olduğumu ve O’nun rızâsının bunda bulunduğunu, yâni Cehennem’e gideceğimi anladım. Artık O’nun rızâsı olan yeri ister oldum’ dedi. Yine vahy geldi ki: (Ey Danyal! O kuluma söyle, o benden râzı olunca, ben de ondan râzıyım. Onu Cennet ve Cemâlime lâyık eyledim.)”
“Kul beş şey ile Cennet’e girer: Eğrilik bulunmayan bir doğruluk, gevşeklik bulunmayan bir gayret, gizli âşikâr Allahü teâlâyı anmak (murâkabe etmek), yol hazırlığı yapıp, ölüme hazırlanarak, ölümü beklemek, hesâba çekilmeden önce kendini hesâba çekmek”
“Allah korkusunun alâmeti, diğer bütün korkulardan kişiyi emin kılmasıdır.”
“İnsan, Allahü teâlânın saf kullarından olduğunu şu dört şeyle bilir. Rahatı terk ederse, az olsa bile, olandan verirse, fakirleşmesi kendisine sevimli gelirse, övülmek ve kötülenmek kendisine aynı gelirse.”
“Kalbini en güzel koruyan, diline en çok hâkim olandır.”