Kalp gözü açıldı

Kalp gözü açıldı



Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, bir gün dergâhta otururuyordu.

Bir genç girdi içeri.

Ve büyük bir edeple;

“Efendim, eğer kabul ederseniz ben de talebeniz olmak istiyorum” diye arz etti bu zâta.

Büyük velî sordu:

“Maksadın nedir evlâdım?”

Cevâbında;

“Feyiz alıp kalp gözümün açılmasını istiyorum efendim” dedi.

Behâeddîn-i Buhârî;

“Pekâlâ” dedi.

Ve ona “merhamet nazarıyla” bir defa nazar etti, baktı.

O bakışla bir hâller oldu gence.

Bayılıp yere düştü!

Nihâyet ayıldığında “kalp gözü” açılmıştı.

Yıllarca çalışarak ele geçen bu büyük devlet, Onun bir nazarıyla hâsıl olmuştu…

Sonra o gence;

“Evlâdım! Sana, iyiliklerden en güzel iki tânesini söyleyeyim mi?” diye sordu.

Genç sevindi;

“Lütfedersiniz efendim.”

Buyurdu ki:

“Birincisi; Allahü teâlâya dosdoğru bir îmân, ikincisi; Onun kullarına iyilik etmektir.”

Sordu yine:

“Kötülüklerden en kötü iki tânesini de söyleyeyim mi?”

O genç arz etti ki:

“Sevinirim hocam.”

O vakit büyük velî;

“Birisi, Allahü teâlâya şirk, yâni ortak koşmak, öbürü ise, Allah’ın kullarını incitmek, onlara eziyet etmektir” buyurdu…

Comments are closed.