Kendilerini yönetemeyen çocuklar -2-

Kendilerini yönetemeyen çocuklar -2-




Aile içi iletişimde vücut dilinin de büyük önemi vardır. Aşağıdaki hususlar çocukla aile arasındaki iletişimi engeller, çocuğun kişiliğinin zarar görmesine sebep olur

Emir cümleleri, “korkutmak, sadece öğüt vermek, yargılamak, suçlamak, eleştirmek, aşağılamak, lakap takmak, sorgulamak, konuyu saptırmak, alay etmek, sınamak” vb.

Bunun sonucunda çocuk; “kavgacı olur ve saldırganlaşır. Savunmaya geçer, kızar, küser, güven duygusu zayıflar”, sevilmediği duygusuna kapılır. Sürekli olarak; “sıkı takip, her şeyin en iyisinin yapılmasını istemek, suçlama, konuşma yasağının aşırı şekilde uygulanması” fayda yerine zarar verebilir.

Anne babalar davranış ve kurallarla ilgili hususlarda; açık, tutarlı ve uyum içinde olmalı, öfkeye kapılmamalıdır. Çocuk değil, sadece hatalı davranış eleştirilmelidir.

Anne babalar, “meslekleri de olsa”, çocuklarına öğretmenlik yapmaktan kaçınmalıdırlar. Aksi takdirde anne baba rollerini kaybetmiş, itici öğretmen profili sergilemiş olurlar. Bu durumda çocuklarına yararlı olamazlar.

Oysa çocuklar ailede “anne baba” duygusunu yaşamak isterler. Onları öğretmen olarak görmezler. Çocukların hayatında zaten yeterince öğretmenleri olacaktır. Önemli olan, “anne baba” duygusunu zamanında doya doya yaşamalarıdır. 

Çocuğa her yaşta öğretmen bulunabilir. Ancak bir yaştan sonra, çok önemli konularda annelik veya babalık ne acı ki artık yapılamaz hâle gelmektedir.

Çocukta olması gereken; “duygu, düşünce ve davranışlar”,  “anlatmak, nasihat etmek yerine”, yaşanılarak, “iyi örnek anne baba olmakla” aktarılmalıdır.

Değerli anne babalar; her şey zamanında ve doğru yapıldığında değerlidir. Yarın “keşke” dememek için, göz nuru evlatlarınızı ihmal etmeyiniz lütfen. Yardım ve katkılarınız sevgi içerikli ve bilimsel olsun.

En güzel çiçekler böyle kalplerde açar. Çocuklar, benzeri olmayan, nadide çiçeklerdir.

Sevgiyle kalın…

             Seyfettin Karamızrak

 

 

 

ŞİİR

 

          Taşlı yollar

 

Yollar Taşlı Gece Karanlık

Karşı Tarafta Yalçın Kayalar

Düşe Kalka Giderken Ben

Az İlerisi Güllük Gülistanlık

Her Taraf Aydınlık

Nurani İnsanlar Işık Olup Nur Saçıyor

Gece Karanlığını Çatlatırcasına

Cesur Yürekleri Patlatıp

Gizli Kalmış Yuvalarından Koşarcasına

Hep Birden Gidiyorlar

Bilinmeyen Sırlar Âlemine

Baykuşlar Çaresiz Öterken

Hızla Devam Ediyorlar Yollarına

Engel Tanımıyorlar Hiç

Yollarına Devam Ederken

Ben Gece Karanlığında Yalnız

Düşe Kalka Giderken

         Metin Sevinç-Manisa

 

 

 

UNUTULMAZ İSİMLER

 

SOKOLLU MEHMET PAŞA: Tarihte bugün vefat eden Paşa, meşhur Osmanlı sadrazamlarındandı. Bosna’nın Sokol kasabasından, Şahinoğluları ailesine mensuptu. 1505’te Sokol’da doğmuş, Sultan Süleyman Han (1520-1566) zamanında ailesinin rızasıyla devşirme alınmıştı. Zekâ ve kabiliyeti, devlet memurlarının dikkatini çekti. Mehmet adıyla Edirne Sarayında, Osmanlı eğitim ve terbiyesiyle yetiştirildi. Edirne’den İstanbul’a getirilerek, Saray-ı Âmire’de Enderun’un Küçük Odalar bölümüne alınıp padişahın hizmetine girdi.

Sarayda üstün gayret gösterip, mükemmel hizmet etti. İç hazinede vazifelendirildi. Dürüstlüğü ve başarılı hizmetleri sâyesinde sırasıyla; Rikâpdâr, Çuhâdâr ve Sarayda çok önemli bir mevki olan Silahtarlığa tayin edildi. Bosna’daki ailesini de İstanbul’a getirtip, onların İslâm dinini kabul etmelerine sebep oldu.

Sokollu (Sokullu) Mehmet Paşa, güzel konuşan, ikna yeteneği olan, nazik, son derece ahlâklı ve Türk-İslâm âlemi için faydalı hizmetlerde bulunmuş bir kimseydi. Son derece de dinine bağlıydı. Sultan Selim Han’ın kızı İsmihan Sultan’la evlenip dâmâd-ı şehriyârî oldu. 30 Eylül 1579’da bir meczup tarafından şehit edildi. Kabri Eyüp’te Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendinin kabri yanındaki türbesindedir.

Comments are closed.