Kibir sahiplerinin hâli

Tevâzuyu, alçak gönüllülüğü bırakıp, kibirli olanlar, başkalarına hava atanlar, dünyada da âhirette de zelîl, rezil olurlar. Peygamber efendimiz buyurdu ki: 
“Kıyâmet günü, dünyadaki kibir sahipleri küçük karınca gibi zelîl ve hakîr olarak kabirden çıkarılacaktır. Karınca gibi, fakat insan şeklinde olacaklardır. Herkes bunları hakîr göreceklerdir. Cehennemin en derin ve azâbı en şiddetli olan Bolis çukuruna sokulacaklardır. Buraya girenler kurtulmaktan ümitsiz oldukları için Bolis denilmiştir. Ateş içinde kaybolacaklardır. Su istediklerinde kendilerine Cehennemdekilerin irinleri verilecektir.”
Hazreti Ali’nin, “Bana ilimden bir harf öğretenin kölesiyim” buyurması, hocaya hürmetin, tevazuun önemini göstermektedir. Bir harften maksat, ilimden bir meseledir.
İmam-ı Şafii hazretleri, bir çobanı görünce ayağa kalkardı. Yanındakiler, “Bu çobana hürmetinizin sebebi nedir?” diye sual edince, “Bu zat, bana kitaplarda bulamadığım ilimden bir meseleyi öğrettiği için, yani benim hocam olduğu için hürmet ediyorum” buyurdu.
İbni Abbas hazretleri buyurdu ki: “Aklın başı, kendisine zulmedeni affetmek, kendinden aşağıda görünen kimselere tevazu göstermek, düşündükten sonra konuşmaktır. Akılsızlığın başı ise, kendini beğenmek, lüzumsuz yere konuşmak ve kendisinin yaptığı şeylerde insanları ayıplamaktır.”
Hikmet ehli; ibadetlerini ihlasla yapan, tevazu sahibi olup, insanlarla iyi geçinen, onlara daima iyilik eden ve belalara sabreden kimsenin akıllı olduğunu bildirmişlerdir.
İyi niyetlerle, güzel, temiz elbise giymek, kibirlenmek değildir. Çünkü, Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâ cemîldir. Cemâl sahiplerini sever“ buyurdu. Çirkin, iğrenç olmamak için, yapılan temizliğe, güzelliğe, cemâl sahibi olmak denir. İhtiyaç eşyasını, hoş ve sevimli görünecek şekilde kullanmak, cemâl olur. Allahü teâlânın her işi güzeldir. Ahlâkı güzel olanları sever…

 

Comments are closed.