Bin yıl da yaşasan…

Kısa bir ömür ile, uzun bir ömür arasında fazla bir fark yoktur. İkisinin de sonu ölümdür. Ebedî bir hayata nisbeten hiç sayılır…       Yatağa girip gecenin sessizliği ile baş başa kaldığımızda, bütün bir gün boyunca düşünemediğimiz şeyleri düşünebilir ve o günün muhasebesini yapabilme imkânını bulabiliriz.   Bir sürü konuşmayla…

Devamını oku

Misâfirimize bir şey ikrâm edelim

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir.   Büyük âlim Takıyyüddîn bin Salâh, Alî el-Harîrî hazretlerini ziyârete geldi. Alî el-Harîrî;   “Misâfirimize bir şey ikrâm etmemiz lâzım” dedi.   O sırada bir koyun sürüsü gelip, havâliye yayıldılar.   Bu zât, bir gence;   “Git, şu koyunlardan kendisi ve kuyruğu iri olan alaca renkli koyunu…

Devamını oku

Müslümanlar kardeştir, birbirlerini incitmezler…

Bir kimse din kardeşinin yardımcısı oldukça, Allah da onun yardımcısı olur.       İbn-ül-Mâcişûn hazretleri hadîs ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 212 (m. 827) senesinde vefât etti. İmâm-ı Mâlik’ten, babası Abdülazîz bin Abdullah’tan, dayısı Yûsuf bin Ya’kûb’dan, Müslim bin Hâlid ez-Zencî’den, Abdurrahmân bin Ebî Zinâd’dan, İbrâhîm bin Sa’d’dan ve…

Devamını oku

Her sanatı ve ticareti yapmak

Başkalarına yardım için her türlü kazanç yolunda çalışarak daha fazla kazanmak mubahtır.        Sual: Bazı kimseler, başkasının işinde çalışmayı zül, utanılacak bir şey olarak görmektedir. Bir kimsenin, çoluk çocuğunun nafakası için herhangi bir işte ücretle çalışması utanılacak bir şey midir?   Cevap: Her sanatı ve ticareti yapmak, maaş, ücret…

Devamını oku

Keffaret orucu tutamayacak kimse

Çok yaşlı olup, altmış gün keffaret orucunu tutamayacak olan, altmış fakiri bir gün doyurur.       Sual: Keffaret borcu olup da, çok yaşlı olan veya devamlı hasta olanlar, bu keffaret borçlarını nasıl öderler?   Cevap: Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, altmış gün keffaret orucunu tutamayacak olan, altmış fakiri bir gün doyurur.…

Devamını oku

Gelen, mala gelsin!..

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Şam’da vefât etti…   Aynı mahallede oturan bir aile vardı o devirde.   Ancak evleri ahşap ve eskiydi. Bir akşam üzeri otururlarken bu mübârek zât belirdi.   Ve onlara;   “Çabuk evden çıkın!” dedi.   Ve kayboldu gözden…   Adam ve hanımı o…

Devamını oku